loader
Teknolojinin Gölgede Bıraktığı Yaşamın Renkleri

Teknolojinin Gölgede Bıraktığı Yaşamın Renkleri

İnsanoğlu zamana hakim olabilmek için onu zamanın önüne geçirecek aletler yaptı. Zamana hakim olabilmek ve zamanla yarışmak egemen felsefeye dönüştü. Ve insan, asıl yarışın yani yaşama...

 
Teknolojinin Gölgede Bıraktığı Yaşamın Renkleri ve Kokuları...
Hız Ve Haz ...
 
Hızlandıkça renkleri kaybediyoruz, kokuları duymaz oluyoruz. Doğanın bizi hiç rahatsız etmeyen o inanılmaz seslerini işitemiyoruz. Bütün bunların sebebi ulaşım teknolojisindeki baş döndürücü hız.
 
Zaman, insanın sere serpe içinde yaşadığı ve haz aldığı bir süreç olmaktan çıkıp, dolu dizgin tükettiği ve tükettikçe daha çoğuna ihtiyaç duyduğu bir şeye dönüştü. Oysa zaman hakim olma sevdasına tutulmadan ve bunun için hız makineleri icat etmeden önce böyle değildi hiçbir şey. 
 
Zamanın rengi, kokusu ve sesi vardı. Bu renk, koku ve ses yaşamayı daha anlamlı, daha zevkli kılardı.
 
İnsanoğlu zamana hakim olabilmek için onu zamanın önüne geçirecek aletler yaptı. Zamana hakim olabilmek ve zamanla yarışmak egemen felsefeye dönüştü. Ve insan, asıl yarışın yani yaşama yarışının mağlubu oldu. Artık kimse yaşamıyor, sadece zamanı tüketiyor, tükettikçe de daha çok zamana ihtiyaç duyuyor. 
 
Ve zaman kimseye yetmiyor. Bu nedenle ne zaman ölürse ölsün herkes vaktinden önce ölüyor. Vaktinden önce ölmek korkusu tüm ruhları sarınca da yaşamak tad alınası bir şey olmaktan çıkıp katlanılmaz bir kahra dönüşüyor.
 
Cahit Tarancı’nın:
“Kapımı çalıp durma ölüm/ Ben ölecek adam değilim”
 
dizeleri, tam da bugünün insanını ifade ediyor. Çünkü kendine ayrılan zamanı tüketmiş ve yeni bir zamanı daha tüketmenin peşinde o. Daha çok tüketmesi için daha çok zamana yani yaşamaya ihtiyacı var.
 
Otobanlar, hızlı trenler, sesten hızlı uçaklar bizi bir noktadan bir noktaya bir an içerisinde ulaştırabiliyor ama yolculuk dönüşlerinde aklımızda dağ lalelerinin kırmızısı, kekiklerin kokusu ve kuşların sesi yok artık. 
 
Duru pınarlar, ulu ağaçlar ve dağ başlarının yalnız çeşmelerinin oluklarından akan buz gibi suların lezzeti çoktan unutuldu.
 
Otomobiller, otobüsler, trenler ve uçaklar camdan bir fanus artık.  Tek gayesi maksimum hıza ulaşmak olan bu aletler, insanı parçası olduğu o muazzam bütünlükten yani doğadan koparıyor. Ve insan, ait olduğu bütünden koptukça yalnızlaşıyor, kendini işe yaramaz hissediyor.
 
Hızlandıkça renkleri, sesleri, kokuları kaybediyoruz. Bize hızı sunanlar ve hıza methiye düzenler yaşama hazzımızı çalıyorlar. Hızımız arttıkça hazlarımız yok oluyor ve yaşamak kahrolası bir ağırlığa dönüşüyor.
 
Zeyyat ŞAHİN
FOTO: Zeyyat ŞAHİN


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler