Gazipaşa Kültüründe Kalbur Ve Gözerin Hikayesi
Fatih çağlayan
Kalbur, Elek, Holoz, Gözer....
Şoo kelimeleri tanıyan var mı oyyn Gazipaşalı hemşehrilerim bir bakın hele...
Yaşı belli bir yaşın üstündekiler mutlaka hepsini duymuştur ‘da yeni nesil bilmez hiç birini bilse bilse Elek’i duymuştur belki...
Kim bilir kaç nesil kullandı bu güzel harman araçlarını...
Hemen hemen tüm köy evlerinde bir yerlerde mutlaka asılıdır bunlardan bir kaçı...
Artık bir ihtiyaçtan çok bir Aksesuar malzemesi olmuştur...
Hatırladığım kadarıyla Dedemden (Sadettin Çağlayan) bunların birde hikayesini duymuştum şimdi sizlere onu da paylaşayım dedim.
Kalbur Ve Gözerin Hikayesi...
Köyde yaşayan bir genç şehre okumaya gider, okur, böyük adam olur köye ailesini ziyarete gelir... Tabi köyden kaç yıl uzaklaşmıştır.
Ziyaret harman zamanına denk gelir.
Tabi bizim garaoğlan eyice şeerleşmiştir ve kibarlaşmıştır güya...
Sonra anası bakar elinde eleğe benzeyen (oysa biliyordur adını)bir alet ile
Gazipaşada adet ve geleneklerden harman savurur, eler...Babasıda orda tabi...
Derki "Ana, Buba bu neci?" tabi bubası derki:" olum ne çabuk unuttun onun adını, onun golayı var hele keyine (köşesine) bir bas hemencecik adını söyler o der.
Elleam şere gidince sen adını unutmuşsun der ..." tabi bizim saf köylü çocuğu kenarına bir basar, ayağa galkan galbur bacana vurunca ".......... galburu ...." der.
Tabi bubası gülerek : "hah hindi oldu.” şehre gitmişsin, adam olmuşsun ama bizim heç bir şeyimizi unutmamışsın gara oğlum..." der. Oğlunu kucaklar... Sevinir...
Tarihi Gazipaşada kültürüyaşatmaya yönelik sosyal destekleri için Sn. Fatih Çağlayan' a teşekkür eder başarılar dileriz...