loader
Abd Başkanı Joe Biden ve Vilademir Putin Strateji'si Nedir?

Abd Başkanı Joe Biden ve Vilademir Putin Strateji'si Nedir?

Küresel strateji açısından değerlendirme yaptığımızda, Amerika Birleşik Devletleri’nin gündeminde Rusya ve Türkiye yer aldığı hususunun tartışma...

Abd Başkanı Joe Biden ve Vilademir Putin Strateji'si Nedir?Abd Başkanı Joe Biden ve Vilademir Putin Strateji'si Nedir?
Av. Sedat Çetinkaya
 
Abd Başkanı Joe Biden’ın, Vilademir Putin’e Yönelik Katil Söyleminin Ardında Yatan Strateji…
 
Amerika Birleşik Devletleri başkanı Joe Biden, hiçbir diplomatik teamüle uymayacak şekilde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bir katil olduğunu düşündüğünü belirttikten sonra yine V.Putin’e atfen, ABD seçimlerine müdahalede bulunma girişiminin bedelini ödeyecek şeklinde bir beyanda da bulunmuştur.
 
Öncelikle belirtmek isterim ki bir devlet başkanının, başka bir devlet başkanına katil şeklinde beyanda bulunması, askeri//siyasi konjonktür bağlamında ortamın gerilmek istendiğini, kontrollü de olsa çatışma istendiğini, seçimlere müdahale söyleminin ise gerilimin gerekçesi olarak şekillendirilmeye çalışıldığını ortaya koymaktadır. 
 
Küresel strateji açısından değerlendirme yaptığımızda, Amerika Birleşik Devletleri’nin gündeminde Rusya ve Türkiye yer aldığı hususunun tartışma götürmez bir gerçeklik olduğunu öncelikle ifade etmek isterim. 
 
Çin, ABD yönetimine hakim olan güçlerin yeni gözdesi olduğundan, ABD yönetiminin Çin’i en önemli düşman olarak lanse eden yaklaşımının, dünyanın gözünü boyamak için uydurulmuş bir safsatadan ibaret olduğu, herkes tarafından görülmesi gereken bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Bu gerçekliği göz ardı ederek yapılan analizlerin hepsinin çöp hükmünü haiz olduğunun da artık farkına varılmalıdır. 
 
Bu bağlamda Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Türkiye düşmanlığı ile bir taşla birkaç kuş vurmak istemekte, yüksek kapasiteli stratejik sonuçlar alarak, küreselci dünyanın önünü açmak istemektedir.
 
Amerika Birleşik Devletleri, ortada ciddi bir neden olmamasına rağmen Rusya’yı yeniden düşman olarak tanımlayarak ve Rusya ile ilişkileri gererek, Avrupa ile Rusya’nın yakınlaşmasını ve işbirliğini engellemeye çalışmakta ve ortaya yapay bir korku yaymaktadır. Bunun için de Rusya’yı tahrik edecek her türlü faaliyeti icra ettiği gibi Avrupa üzerinde de ciddi baskılar oluşturmakta, temelsiz yaptırımlarına Avrupa’yı zorla ortak etmeye çalışmaktadır.
 
Bu arada Türkiye’nin güçlenmesi ve Türkistan coğrafyasında yeni bir güç merkezi oluşturma çabaları da ABD’li stratejistlerin ve CIA analistlerinin dikkatinden kaçmamaktadır. 
 
Ancak bu hususta büyük bölümünün yeterli donanıma ve kültürel hinterlanda sahip olmadıklarının görüldüğünü de ifade etmek isterim. Bu noktada ABD’yi endişelendiren durum, gittikçe güçlenen Türkiye ile yine Türkiye’nin stratejik etki alanına girmeye başlayan Rusya’nın gerçekleştireceği bir güç birliğinin, dünya üzerinde büyük değişimlere yol açma ihtimalini barındırmasıdır. 
 
Türkiye’nin etrafında şekillenen güç merkezi ile Rusya’nın oluşturacağı bir işbirliğinin, küreselcilerin Çin üzerinden geliştirdiği bir kuşak- bir yol projesini etkisiz hale getireceği daha doğrusu Türkiye ile Rusya’nın kontrolü altına sokacağı açıktır. Hatta bu noktada Türkistan- Kafkasya - Doğu Akdeniz – Pakistan- Balkanlar - Afrika ve Ortadoğu üzerindeki etkinliği nedeniyle, Türkiye’nin çok daha önemli bir pozisyonda olduğunu söyleyebilmek de mümkün bulunmaktadır. 
 
Diğer taraftan, İngiltere’nin Türkiye ile yakınlaşmasından oluşan stratejik güç merkezinin, Türkiye’nin Rusya ile yakın ilişkiler içinde olmasından doğan güçle, Türkiye üzerinden birleşmesi durumunda,  ABD’nin ; Avrupa üzerindeki hakimiyetini kaybetmesi, Avrupa Birliği’nin parçalanması ve hatta NATO’nun dağılma sürecine girmesi, ABD açısından uzak bir ihtimalden çok, yakın bir tehlike olarak varlık kazanacak gibi durmaktadır.
 
Yine bu stratejik ilişkilerden doğacak etki, Doğu Akdeniz, Irak- Suriye – Ortadoğu ve Afrika’daki güç dengelerini de doğrudan etkileyecek ve küreselcilerin hem ticaret yolları hakimiyetini hem de Büyük İsrail Devleti başta olmak üzere bölgesel projelerini ortadan kaldıracaktır.
 
İşte Türkiye ile Rusya’yı çok yönlü olarak karşılaştırdığında, zayıf halka olarak Rusya’yı tespit eden Amerika Birleşik Devletleri, Rusya’nın üzerine oynamaya başlamış görünmektedir. Ukrayna meselesi, Gürcistan ve Ermenistan sorunları ve Rusya’nın Japonya ile ihtilaflı olduğu Kuril Adaları sorunu ABD’nin kaşıyacağı noktalar olarak ön plana çıkmaktadır. Bu arada ABD’nin ; 
 
Karadeniz’de oluşturacağı askeri etkinlik,  Ermenistan’ı kullanmak- Kazakistan ve Özbekistan ile Rusya arasında ihtilaf çıkarmak , Suriye ve Libya üzerinden provokasyonlar yapmak ve Kafkasları karıştırmak suretiyle Türkiye – Rusya ilişkilerini baltalamak isteyeceği de ayan beyan ortada durmaktadır. 
 
Elbette Amerika Birleşik Devletleri Türkiye açısından da rahat durmayacağını oluşturmakta olduğu Türkiye’yi çevrelemeye çalışma stratejisiyle de adeta ilan etmekte ancak Türkiye’nin etrafını boşaltmadan, Türkiye içindeki dengeleri lehine çevirmeden Türkiye’ye karşı harekete geçme gücünü kendisinde görememektedir. 
 
Çünkü Türkiye’ye karşı alınacak erken bir mağlubiyet, oluşturulan 50 yıllık uygulama planlarının, en başından yok olması anlamını taşıyacağından, bu risk alınmak istenmemekte, zayıf halka olan Rusya’nın koparılarak denklem dışına çıkarılması sonucunu doğuracak girişimlere hız verilmektedir. 
 
Böylece tek başına kalacak olan Türkiye’nin,  küreselci paganlara ve onların emrindeki siyonistlere biata zorlanması ya da mağlubiyeti yaşayacağı bir savaşla diz çöktürülerek, küresel hakimiyetin önündeki tüm engellerin bertaraf edilmesi düşüncesi, gizli bir ajanda dahilinde benimsenmektedir. 
 
Bu süreçte Türkiye’nin kazanacağı zaman ve uygulayacağı strateji çok önemli olduğu gibi Rusya’nın kışkırtmalara itibar etmeden göstereceği tavır da büyük önem taşımaktadır. 
 
Rusya ; Japonya ile çatışmayı değil, Çin’e ve ABD karşıtlığına karşı ittifakı seçmeli, Ukrayna ile sorunlarını barışçıl biçimde gidermeli, ABD’nin gazına gelerek Avrupa’yı tehdit edici yaklaşımlardan uzaklaşmalı ve Türkiye ile karşıtlık oluşturabilecek girişimlerden geri durmalı, Türkiye’nin Büyük Türk Birliği hedefine köstek olma düşüncesinden sıyrılarak, bu birliğe destek vermenin kendi geleceği için de büyük bir kazanım olduğu düşüncesine ulaşabilmelidir.  
 
Bu arada Sayın Erdoğan’ın, durum üzerine yapmış olduğu değerlendirmede, Joe Biden’ı açıkça karşısına alarak, Rusya Devlet Başkanı’nın vermiş olduğu cevabı takdir eden ve Putin’i değerli kılan söylemi, Kamala Harris’i başkan zanneden bir şahıs tarafından yönetilen ABD’nin gizli yöneticilerini paniğe ve sinir krizine sokacaktır…  
 
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki ABD ve arkasındaki güçler ne plan yaparsa yapsın tüm planları, Müslüman- Türk Milleti’nin iman ve vatan sevgisi ateşinde dövülmüş çelik iradesine çarparak parçalanacaktır. 
 
Kartal’ı kafeslemek isteyenler, pençesinin tadına bakmaya hazır olmalıdır…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler