loader
Yalandan Doğruya– Doğrudan, Hakka Ve Kurtuluşa Ulaşmak…

Yalandan Doğruya– Doğrudan, Hakka Ve Kurtuluşa Ulaşmak…

Ülkemizin ; değerli ve ticari önemi büyük olan altın- gümüş- uranyum- toryum- bor gibi madenleri çıkarma ve değerlendirme kapasitesinin artması, doğalgaz ve petrol.

Hayalden Gerçeğe- Yalandan Doğruya – Doğrudan, Hakka Ve Kurtuluşa Ulaşmak…Hayalden Gerçeğe- Yalandan Doğruya – Doğrudan, Hakka Ve Kurtuluşa Ulaşmak…
Av.Sedat Çetinkaya
 
Ülkemizdeki işbirlikçi CHP zihniyetinin ve kendisini ABD’ye satan İslam düşmanı masonik odakların kaşarlı temsilcilerinin gerçekleştirmiş olduğu, şapkalı şişko konumundaki en büyük masonun da yardakçılığını yaptığı  28 Şubat postmodern darbesine yönelik olarak milletimizin vermiş olduğu siyasi tepki ve oluşturmuş olduğu birlik ruhuyla iktidara gelen AK PARTİ, tam anlamıyla batmış ve genel durumu itibariyle de 3 ncü dünya ülkesinden hallice konumda bulunan ülkemizin yönetimini elde etmişti… 
 
Bu hususta yaşı yeten ve AKLI BAŞINDA OLAN HERKES, ülkece sahip olduklarımızın büyük bölümüne Ak Parti iktidarı döneminde kavuştuğumuzu gayet iyi bilmektedir. Kısaca belirtmek gerekirse, geçmiş 80 yılda yapılanların her alanda asgari 5 -10 katı büyüklüğündeki bir hizmet, daha yüksek bir kalite ile sadece 20 yılda ortaya konulduğu gibi özellikle son 5 yılda oluşturulan tüm zorlamalara ve gerçekleştirilen saldırılara rağmen, ülkemiz büyük bir dönüşümü gerçekleştirerek dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak için gerekli atılımları yapmanın eşiğine gelmiş bulunmaktadır. 
Öncelikle belirtmek isterim ki bir ülke ekonomisi  için en önemli husus ÜRETİMDİR. 
 
ÜRETİMİ GÖSTEREN ŞEY, TOPLAM MAL VE HİZMET MİKTARI İSE DE ; ihracat miktarı, ithalat miktarındaki oransal düşüş, ödemeler dengesindeki düzelme, mal ve hizmet fiyatlarında enflasyona neden olmayan bir dengelenme halinin varlığı, istihdamın ve makine kullanımının artması gibi hususları da tali açıdan sayabilmek mümkündür.
 
Bu bağlamda 2000 yılında 67,7 milyonluk bir nüfusa sahip olan ülkemizde önemli bazı verileri kabaca belirlediğimizde ; 27,7 milyar Dolar’lık bir ihracatımızın, 54,5 milyar Dolar’lık da bir ithalatımızın bulunduğu görülmektedir. Oysa günümüzde küresel plandeminin oluşturduğu dayatmaya rağmen, şimdilik 201,5 milyar Dolarlık ve artış eğiliminde yükselmeyi sürdüren  bir ihracatımız bulunmaktadır. 
 
Yine bu yıl itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranı da %90 seviyesinin üzerinde oluşacak gibi durmaktadır. 
 
Ayrıca bu yıl, PLANDEMİ'nin etkisiyle geçmiş yıllara göre düşük bir seviyede oluşacak olsa da turizm gelirlerimizin varlığı, ödemeler dengesi açısından sıkıntı yaşamayacağımız bir dönemi işaret etmektedir. 
 
Son 10 yıldır devam eden, henüz devreye girmemiş, yatırım aşamasında bulunan veya kademeli olarak devreye girmekte olan yatırımlarımızın, önümüzdeki sürece ilişkin muhtemel üretim ve kazanç etkileri de dikkate alınacak olursa ; gerek üretim miktarımızın ve gerekse ödemeler dengemizin daha da iyileşmesinin ve kısa bir süre içinde ciddi miktarda cari fazla veren bir ülke konumuna yükselmemizin önünün sonuna kadar açık olduğu da görülebilecektir.
 
Ayrıca küresel ticaret ve güç merkezlerinin değişmeye başlaması ve Türkiye’nin de bu yeni düzen içindeki büyük konumu için içindeki işbirlikçi hainlere rağmen mücadele ediyor olması gerçekliği karşısında ; Türkiye’nin sahip olduğu ekonomik ve stratejik avantajlar bütünü, devamlı bir biçimde artan yatırım çekme kapasitesi, yükselen pazarlara mal satma ve rekabet etme kabiliyeti ve batı dünyası ile küresel güç merkezlerinin perspektifine alternatif teşkil edecek bir finans ve yatırım merkezi olma kapasitesi de ülkemizin ekonomik geleceği açısından büyük önem arzetmektedir. YAŞLANAN, SİYASİ OLARAK ZAYIFLAYAN VE FAKİRLEŞEN BİR AVRUPA’DAN ; BÜYÜYEN, GÜÇLENEN VE ZENGİNLEŞEN TÜRKİYE’YE DOĞRU BİR İVMELENME, GÖREN GÖZLER NEZDİNDE ÇOKTAN BAŞLAMIŞTIR…  
 
Yine ülkemizin ; değerli ve ticari önemi büyük olan altın- gümüş- uranyum- toryum- bor gibi madenleri çıkarma ve değerlendirme kapasitesinin artması, doğalgaz ve petrol rezervlerine ulaşma noktasında elde ettiği önemli gelişmeler, yenilebilir enerji kaynaklarına ve nükleer enerjiye yapmış olduğu yatırım ve herkesin ilgilenmesi gereken İDEF 2021 fuarında kısmen görülebileceği üzere küresel silah ticaretinde büyük gelir elde edecek bir geleceğe şimdiden açılmış olması da geleceğimizin şekillenmesi ve ekonomik büyüklüğümüz açısından ciddi bir mevcudiyet ve perspektif içermektedir.
 
Diğer taraftan yaşadığımız ve daha doğrusu tüm dünyaya bilinçli ve kasıtlı olarak yaşatılan küresel salgına ,  çeşitli felaketlere , ülkemize yönelik olarak yapılan kur odaklı ekonomik saldırılara ve bu saldırılar sonrasında para değerimizin düşmesine bağlı olarak mal ve hizmet fiyatlarında dönemsel olarak yaşanan enflasyonist baskıya rağmen, devletimizin finansal dengeleri ; birilerinin rakamsal saptırmalar , tek yönlü ifadeler ve algı operasyonlarıyla göstermeye çalıştığı gibi hiçbir ciddi bozulmaya uğramamış bulunmaktadır. 
 
Devletimizi IMF’in kucağına düşürmeye matuf tüm gayretler boşuna çıkmış ve devletimizin borçlanma ihtiyacı ve borç stoğu hiçbir artış göstermemiştir. 31 Mart 2021 tarihi itibariyle net dış borç stoğumuz, 262,1 milyar Dolar ve bunun milli gelire oranı ise %36 olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu stoğun içindeki kamu net borç stoğunun milli gelire oranı ise 19,4 olarak , Avrupa Birliği tanımlı genel yönetim borç stoğunun milli gelire oranı da yüzde 40,4 olarak belirlenmiştir. İşte bu rakamlar itibariyle Türkiye, birilerinin ifade ettiği gibi batmış- bitmiş yok olmuş değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler açısından en az borca sahip ülkelerden birisi konumunda bulunmaktadır.
 
İç borç stoğu açısından ; hazinenin dış borçlanmada frene basma stratejisi, ülkemizin 2021 yılı dahil önümüzdeki süreçte yakalayacağı yüksek büyüme oranlarının milli gelire ve vergi gelirlerine yönelik olumlu etkisi, döviz kurundaki yükselmeye bağlı oluşan fiyat artışlarından kaynaklanan baz etkisinin ortadan kalkması nedeniyle enflasyonda yaşanacak düşüşün faiz oranlarının bu yıl sonundan itibaren geri gelişini ve önümüzdeki yıl ortaları itibariyle % 10 seviyesinin altını görmemizi sağlayacak olması, iç borç stoklarımızın da kısa sürede ciddi biçimde geri gelmesini sağlayacaktır şeklinde bir değerlendirme yapabilmek mümkündür.
 
Ayrıca ülkemizin ; yapay olarak ve özellikle Türkiye için oluşturulan döviz darboğazını, ithalat ve ihracat rejimi açısından oluşturduğu cari denge ve hatta turizm gelirleri ile yakında oluşacak ihracat fazlasıyla gerçekleştireceği cari fazla ile kırmasının yanında, ikili ticaret anlaşmalarıyla yerel para cinsinden oluşturduğu//oluşturacağı ilişkiler ve ülkemize yönelik olarak çekmeyi başardığı doğrudan yatırımlardan kaynaklanan döviz girişiyle de rahatlattıktan sonra, döviz mevduat hesaplarında tutulan toplam 261,5 milyar Dolarlık dövizin bir miktarının Türk Lirası’na dönüşünün sağlanmasıyla, Türk lirasının kısa süre içinde güçleneceğini ve gerek kamu borçlarında ve gerekse özel kişi borç miktarında doğrudan doğruya bir erimeyi sağlayacağı da açıktır. 
 
Yani Türk Lirası’nın değeri yükselince, döviz borcumuz da kendiliğinden azalacaktır. Bu durumun etkisinin % 10 olması durumunda bile ülkemiz açısından önemli bir kazanım elde edileceği açıktır.
 
Enflasyonun düşmesi, kamu ve özel borç stoğunun erimesi, faizlerin düşmesi, kredilerin genişlemesi, ihracatın artması, ithalatın görece azalması, cari fazlaya ulaşılması, turizm gelirlerinin artması, altın ve değerli maden üretiminin artması, bulunan doğalgaz rezervlerinin devreye alınması, elektrik üretiminin nükleer enerji ve yenilebilir kaynakların kullanımı ile artması,  yeni pazarlara girilmesi, Türk Dünyası ile sağlayacağımız birliktelikten doğan sinerji, silah üretiminden el edeceğimiz gelir, oluşan güçlü Türkiye imajından doğacak ekstra marka gelirleri, ileri teknoloji içeren ürünler noktasında eşiğinde olduğumuz gelişme DİKKATE ALINDIĞINDA  ; eğer biz ülke olarak sağlam durur, onun bunun dolduruşa gelmeden Sayın Erdoğan yönetiminin devamını sağlamayı başarırsak, açız açız diye sahte tiyatrolar düzenlemekten kaçınır, soğan- patates- poşet parası diye millete algı operasyonu çekenlerin yönlendirmesine gelmez ve tıpkı İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi bir şeyi yönetime getirmezsek, BÜYÜK VE KUTLU BİR GELECEĞE YELKEN AÇMAMIZ MUHAKKAKTIR. Bu gerçeklik, ülkemizi dünyanın en güçlü ekonomilerden biri hale getireceği gibi dünyanın en büyük siyasi ve askeri gücü haline de getirecektir.
 
EMİN OLUNUZ Kİ BU HAYAL DEĞİL, DESTEK OLSANIZ DA OLMASANIZ DA ULAŞACAĞIMIZ BİR GERÇEKLİKTİR…
HERKES KENDİ EKTİĞİNİ BİÇECEK, HESAP GÜNÜNDE YÜCE RABBİMİZCE ; “HERKES BİR MÜCADELENİN İÇİNDEYKEN SEN NEREDEYDİN ? HANİ BENİM İÇİN HERŞEYİ YAPABİLİRDİN ! NE YAPTIN ? BANA YAPMAKLA MÜKELLEF OLDUĞUN İBADETLER BİR TARAFA SADECE DOĞRU ŞEKİLDE VE ÇIKARLARINI BİR TARAFA BIRAKARAK BİR OY VERMEYİ BECEREREK MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNİN VE ÜMMETİN YANINDA OLABİLDİN Mİ ??? YOKSA BİNBİR ÇEŞİT BAHANEYLE MÜSLÜMAN KARDEŞLERİNİ DIŞLAMAYI, ONLARIN KARŞISINDA SAF TUTMAYI MI SEÇTİN !!!  BATILILARLA BİRLİKTE SENİN İNANCINA SAVAŞ AÇAN İŞBİRLİKÇİLERLE BİRLİKTE MÜSLÜMANLARA HAKARET ETMEYİ MI SEÇTİN ??? ŞİMDİ SENİ O ÇOK GÜVENDİKLERİN KURTARABİLİRLER Mİ ?" DİYE SORULDUĞUNDA VE ARKASINDAN,  "BURADA SENİN İMAN TAŞIMAYAN , GÖNDERDİĞİM SON DİNE MUHALİF HİÇBİR İBADETİNE İHTİYAÇ, KALBİNİN TEMİZLİĞİ İDDİANA DA YER YOKTUR, HEPSİ BİZİM NEZDİMİZDE HÜKÜMSÜZDÜR” DENİLDİĞİNDE, SÖYLEYECEKLERİN BİR ÖNEMİ OLMAYACAKTIR. ÇÜNKÜ HERKES, VERECEĞİ CEVABI VE HALİNİ , BU DÜNYADA YAPTIKLARI VE YAPMADIKLARIYLA KENDİ BELİRLEMİŞ OLACAKTIR…
 
BU DA HAYAL MİDİR, YOKSA MUTLAK BİR GERÇEK MİDİR BİR DÜŞÜNÜN İSTERSENİZ… 
 
ANCAK DİKKAT EDİNİZ Kİ BU SORUYA VERECEĞİNİZ CEVAP, DİNİ İNANCINIZI BELİRLEYECEK VE ETKİLEYECEKTİR…
 
ŞİMDİ GİDİP, BİNBİR BAHANE ÜRETİP ZİLLETE SONUNA KADAR DESTEK OLABİLİRSİNİZ... 
 
BİZLER, KİMSE KALMASA DA HAK DAVASINA SAHİP ÇIKANLAR OLACAĞIZ VE EMİN OLUNUZ Kİ ALLAH'IN İZNİ VE TAKDİRİYLE HAKKI BATILA GALİP KILACAĞIZ...
 


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler