Turizm Bakanından Rusya-Ukrayna Krizi Sorusuna Yanıt...
24 TV’nin canlı yayınına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türk turizm sektörünün 2021 performansı ve 2022 beklentileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Onun yerini de 'Yeşil Turizm Sertifikası' alacak"
2020’de rekor kırmayı beklerken tam tersi durumla karşılaşıldığını belirten Ersoy, 2020’de kişi sayısında yüzde 68, gelirde ise yüzde 65 daralma yaşandığını söyledi. Buna karşın dünya genelinde kişi sayısında yüzde 80, gelirde ise yüzde 88 daralma yaşandığını öne süren Ersoy, “Güvenli turizm sertifikasını oluşturduk ve uygulamaya geçirdik. En büyük başarımız devlet ve sektör olarak birlikte hareket etmemiz oldu. Daha sonrasında dünyada kopyalayanlar oldu ama bizim kadar başarılı olamadılar. Kanunla birlikte hayatımızda kalıcı hale geldi. İlerleyen zamanlarda pandeminin gevşetilmesiyle de kurallarda değişiklikler olacak. Onun yerini de Yeşil Turizm Sertifikası alacak.” diye konuştu.
"İşletmelerimizin büyük kısmı ayakta kalmayı başardı"
Dünyada uzun süredir var olan turizm ajanslarının Türkiye’de 2019 yılında kurulduğunu ifade eden Mehmet nuri Ersoy, TGA’nın 15 üyesinden 3’ünün Bakanlıktan, 2’sinin havalimanlarından, birer tanesinin THY ve seyahat acentelerinden ve 9 tanesinin de otellerden geldiğini yineledi. TGA’da memur çalışamaz diye yasa olduğunu söyleyen Ersoy, “2019 yılında TGA’yı kurduk, ekibini kurduk ve yasalaştırdık. TGA ile birlikte Türkiye çok yoğun tanıtım yaptı. Pandemi ile bilikte TGA sayesinde çok hızlı yetkili karar aldık ve dünya genelinde en yoğun tanıtımı yapan ülke oldu. İşletmelerimizin çok büyük bir kısmı ayakta kalmayı başardı,” diye konuştu.
“İlk 45 günlük rakamlar 2019’a çok yakın gidiyor”
2022 sezonunda hedefin 2019 rakamlarını yakalamak olduğunu kaydeden Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “İlk 45 güne baktığımızda 2019’a çok yakın gidiyor. Erken rezervasyonlarda yoğunluk var. Türkiye’nin pazarı çeşitlendi. Stratejiyi tamamen değiştirdik. 125 ülkede yayın yapıyoruz. Tarihte bu rakamı hiçbir zaman görmemiştik. THY’nin uçtuğu her ilkeyi hedef aldık. Hepsine tanıtım desteği veriyoruz. Pazar çeşitlemesi yapıyoruz. Rekora gitmek istiyorsanız yeni pazarlara gideceksiniz. TGA ve bakanlık olarak bu yönde gidiyoruz. İstanbul’da şu an günlük 25- 35 bin yabancı turist girişi alıyoruz. 2019’a çok yakın.” ifadelerini kullandı.
BAE ve İsrail ile yakınlaşmanın turizme etkileri
Ersoy, Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail gibi ülkeler arasında yaşanan yakınlaşmanın turizme etkisine ilişkin bir soruya ise, “Abu Dabi heyetinde ben de vardım. Çok ilgiyle karşılandık. İlişkilerin ve ticaretin geliştirmesi adına niyetliydi iki taraf da. Körfez ülkelerinden ciddi bir artış olacak. Geçen sene BAE’den 54 bin turist almıştık. Bundan önce rekor 36 bindi. Emirates de uçuş koyuyor şimdi. Asya ülkelerinden de artış görüyoruz ama en yavaş ivme burada yaşanıyor. Pandemi nedeniyle en hızlı onlar kapanıyor en çabuk onlar açılıyor.” yanıtını verdi.
Ukrayna-Rusya krizi turizmi nasıl etkileyecek?
Mehmet Nuri Ersoy, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizin Türkiye turizmine olası etkilerine ilişkin bir soruyla da karşılaştı. Ersoy’un bu soruya net yanıt vermekten kaçındığı görüldü:
Ukrayna ve Rusya en çok ziyaretçi aldığımız yerler. Biz bu konuda tarafsızız. Pazar çeşitlemesine gidiyoruz etkilememesi için. Doğu Avrupa ve orta Avrupa’dan rekor sayıda turist alacağız. Mevcut pazarlarda eski sayılara hızla döneceğiz. Son bir haftadır ülkeler pandemi ile ilgili kısıtlamaları kaldırdılar. Türkiye birçok ülkede kırmızı koddaydı, şimdi çıkıyoruz. Bütün bu olumlu şeyler olası olumsuzlukları kapatacak.
"Turist başına geliri 834 dolara yükselttik"
Avrupalılar 2018 yılına kadar bizi turizmde Afrika seviyesinde tutuyorlardı. Biz artık lig atladık turizmde. Kişi başına harcamayı 618 dolardan 834 dolara yükselttik. Bu sene de 900 doları geçmek var hedefimizde.”
Ege’de turizmin geliştirilmesi için Yunanistan ile ortak çalışma yapılması gerektiğine işaret neden Bakan Ersoy, bu şekilde Ege’nin yıldızının parlayacağını söyledi. Ersoy, “Türk Egesi diye tanıtım gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin çok iyi bir potansiyeli var bunu çok iyi bir şekilde tanıtmamız gerekiyor. Elimizdeki potansiyelin tanıtılması lazım. İstanbul’u yeniden tanıtmaya başladık. Bunun sonuçlarını görmeye başladık. Birçok araştırmanın sıralamasında İstanbul birinci seçilmeye başladı. Değişen şey ürünü tanıtmak.
Türk Aegean en çok izlenen filmlerden oldu. Nereye baksanız Türkiye’yi görüyorsunuz. Ürün çeşitlemesine de gittik. Go Türkiye adıyla bir platformu da devreye aldık. Açık ara en çok tıklanan site oldu. Bu tanıtımla olan bir şey. Şu an 50’den fazla ürün tanıtılıyor bunu rahat 100’e çıkarırız. TripAdivasor’da en çok aratılan İstanbul oldu. Bodrum ilk 25 girdi.” ifadelerini kullandı.
"700 mezun veriyoruz"
Ersoy, turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu eğitimli personel eksikliği ile ilgili de şunları söyledi:
“Turizm meslek liselerinin statüsünü değiştirdik. Eğitim formatlarına kadar değişikliğe gittik. Haftada 23 saate kadar dil eğitimi veriliyor. 15 Nisan-15 Ekim arasında sezonda öğrencilerin otellerde staj görmesini sağladık. Otellerle turizm meslek liselerini eşleştirmeye başladık. Böylece oteller hem sezonluk personel ihtiyacını karşılamış oluyor hem istediği formatta öğrencilerin yetişmesini sağlıyor. 4 sene eğitim sonucunda bu öğrencileri departman müdürü olarak bir üst seviyeden işe başlatmış oluyor. 76 okuldan 56’sı bu formatta. Önümüzdeki senelerde hepsi bu formata geçmiş olacak. İlk mezunlarımızı da bu sene vereceğiz, 700 mezun veriyoruz. 25 bin kişiye eğitimi verip istihdam eder hale geleceğiz. MEB’le birlikte mesleki eğitim kursları vermeye başladık. Sadece eğitimle sınırlı kalsın istemedik.
“Oteli yapmadan önce lojmanı yapmamız lazım”
Belli sürelerde sektöre yeni başlamış personeli de eğiteceğiz. Bu konuda işletmelerede destek veriyoruz. Bu şekilde personel ihtiyacımızı karşılamak istiyoruz. Önümüzdeki sezondan itibaren sezonluk personellerin de kalabileceği nitelikli lojman tahsisi de gerçekleştireceğiz. Nisan itibariyle ihalelerine başlayacağız. Artık oteli yapmadan önce lojmanı yapmanız lazım.
“Dünyaya yönetici ihraç etmek istiyoruz”
2030 itibariyle hedefimiz Türkiye’nin çok yoğun bir şekilde yönetici transferi yapması. Bunun ihracını yapmaya başlayacağız. Bu bize başka bir avantaj sağlayacak. Nitelikli turist demek ürünün çeşidi demek. Dünyaya gönderdiğimiz yöneticilerimiz bizim referansımız olacak ve dünyadaki kaliteli bir çok personelin Türkiye’ye transferini sağlayacaklar. Turizm uluslararası bir iş ve uluslararası personeli bulundurmak zorundasınız. Kendi personelimizi yetiştirmek, istihdam etmek, çalıştırmak zorundayız, kendi personelimize bu işi sevdirmemiz lazım.”
100 milyon turist 120 milyar dolar gelir
Ersoy, değerlendirmelerinin devamında şu noktaların altını çizdi:
2634 sayılı kanunda bir değişikliğe gittik. 2 tip otel belgesi var. Belediye belgeli olanlar, belediye artı bakanlık belgeli olanlar. 13 bin otelin 5 bini bakanlık 8 bini belediye artı Bakanlık belgeli. Yasa değişikliği ile birlikte artık hepsi belediye artı bakanlık belgeli oluyor. Şu an rakam 13 binin üstünde, 20 bini geçer gibi duruyor. Bunlar bakanlık kontrolüne geçtikçe kaç personel, otel sayımız var daha kesin bir biçimde öğrenmiş olacağız. Bizim hedeflerimizden biri de turizmi 81 ile yaymak. Bu nedenle yatak sayısını arttırmaya ihtiyacımız ileriki zamanlarda olacak. Turizm potansiyelini arttırdıkça oralara da talep olacak. 2028 yılına kadar hedefimizi 100 milyon turist 120 milyar lira kadar getirmemiz gerekiyor. Gayri safi milli gelirin içinde turizmin payını yüzde 8’e çıkarmayı hedefliyoruz.
“Diğer bakanlıkların yetkileri kaldırıldı”
2634 sayılı yasa sanki Kültür ve Turizm Bakanlığına bütün yetkileri veriyor gibi anlatıldı. Bu yasa 1982’den kalma bir yasadır. Bu yasada yapılan değişiklikler ile aslında yetkiler sınırlandırıldı. Yasa ilk çıktığı zaman orman arazilerindeki konaklama alan tahsisi Kültür ve Turizm, Çevre ve Şehircilik ve Tarım Orman Bakanlığındaydı. Dolaylı olarak diğer bakanlıkların da yetkileri vardı.
Bu yasa ile ilgili ilk sınırlandırma 2008’de gerçekleştirildi. ilk çıkan yasada emsale bir sınırlama yoktu. Şimdi dendi ki emsal yüzde 30’da sınırlandırılacak, tahsis için kullanacağınız arazi o ildeki orman varlığının yüzde 5’ini geçemeyecek, tahsis edilen alanın 3 katı kadar alanın yeniden ağaçlandırılması ve 3 yıl boyunca bakım masraflarını firma karşılayacak. 2008’de sınırsız haklara bir sınır getiriliyor böylelikle. 3 yetkili bakanlık tek bakanlığa indirildi. Konaklama konusunda uzman tek bakanlık Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğu için diğer bakanlıklar konaklama tahsisi yapılmasın dendi. Diğer bakanlıkların yetkisi kaldırıldı. Ama yine Kültür ve Turizm Bakanlığı bunu tek başına yapamıyor.
“Nitelikli turist getireceğiz”
Turizm sadece Türklerle Türkiye’de yapılan bir sektör değil. Bütün dünya potansiyel müşteriniz ve rakibiniz. Biz rekabetçi özelliklerimizi koruyacağız, nitelikli turisti getireceğiz. Herkesin bir standartta sınırlanmasını sağlayacağız. Çok sıkı denetlenmesini sağlayacağız. Nitelikli personel yetiştireceğiz. Çok iyi tanıtım yapacağız. Doğru yatırım alanlarını açacağız. Ama burada sürdürülebilirilik ilkelerini de koruyacağız.
“GSTC ile 3 yıllık protokol imzaladık"
Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (Global Sustainable Tourism Council – GSTC) ile 3 yıllık bir protokol imzaladık. Güvenli turizm sertifikalarını yıl sonuna kadar yeşil turizm sertifikasına dönüştüreceğiz. 2030 yılına kadar yapmamız gerekenler var. Paris Anlaşmasına da imza attık. Bunun kriterleri ise sürdürülebilirlik ve bununla ile ilgili bir çok kriteri var. Geri dönüşüm gibi ve bunda çok geri değiliz. Bizim zaten Yeşil Yıldız Programımız vardı. 500’e yakın işletmemiz bunu çok kısa bir sürede alacak. Burada önemli olan, dünyada kabul edilen kurumlar tarafından denetlenip sertifikalandırılması. Yatırımlarımızı yapıp bu puanları hızlı bir şekilde alacağız. Yıl sonuna kadar bütün bu kuralları belirleyeceğiz. Biz hükümet olarak böyle bir protokolü yapan ilk ülkeyiz. Bu yüzden GSTC bizi örnek gösteriyor.”
Kaynak: TurizmGüncel