Gazipaşa Kazandı Mı?
Osman UYSAL
Gazipaşa Belediye Başkanı Sn. Mehmet Ali YILMAZ birkaç gün önce yerel basına verdiği bir söyleşide Platformcuların davaları kaybettiğini büyük bir müjde olarak açıklamış. Ancak burada kendisinden beklenen kimin kaybettiğini müjdelemekten çok Gazipaşa’mızın neler kazandığını müjdelemesi olurdu. Ancak sayın Başkan kaybedeni yüksek sesle söylemekle birlikte kazananı açıklamamayı tercih etmiş.
Çünkü o da çok iyi biliyor ki kazanan Gazipaşa ve Gazipaşalı değil, adını söylemekten imtina ettiği kişiler ve kurumlardır. Ancak bunların kim olduklarını Gazipaşa sevdalıları çok iyi biliyor.
Öncelikle belirtmek isterim ki bizim GAZİPAŞA HEPİMİZİN PLATFORMU üyeleri olarak kaybettiğimiz bir şey yok. Çünkü biz bu davaları bir şey kazanmak için değil ilçemizin geleceğini korumak ve ilçe halkının daha sağlıklı bir kentte yaşamasını mümkün kılmak için açtık.
Belediyenin yaptığı ve rantçıları bayram ettiren 18 uygulamasının iptali nedeniyle hiçbir platform üyesinin maddi kaybı yok; tam tersine bölgede arazisi bulunan bazı platform üyeleri oluşacak rant nedeniyle kazanç elde edecekler.
Peki Gazipaşa ve Gazipaşalı ne kaybedecek ne kazanacak? Asıl cevap bulunması gereken soru bu.
Hepimiz biliyoruz ki Gazipaşa denizinden yaylalarına kadar büyük bir saldırı altında ve başta hazine arazileri olmak üzere ekilebilir, dikilebilir tüm alanlar iş makineleri ve beton pompalarının altında ezilmeye devam ediyor.
Bunun bir sonucu olarak yüzlerce yıldır hayatlarımızın parçaları olan sahillerimiz, yaylalarımız, makilik ve ormanlık alanlarımız, kekliklerimiz, deniz kaplumbağalarımız, ada çaylarımız, kum zambaklarımız, keçilerimiz…
Yasam alanlarını kaybetmekte; geleceğimiz için büyük bir öneme sahip yer üstü ve yeraltı su kaymaklarımız ölçüsüzce azalmakta ve kirlenmektedir. Bu durum suyun herşeyden çok daha önemli olacağı gelecek onyıllarda sıkıntı yaşamamıza neden olacaktır.
Yani ilçemiz tüm doğal kaynaklarını ranta açan bu yaklaşımın sonucunda ilk olarak doğasını ve bu doğası ile uyumlu tarım ve hayvancılık ekonomisi kaybetmek riski ile karşı karşıya gelecektir.
Kaybımız sadece bununla sınırlı mı? Ne yazık ki hayır. İlçemiz yıllardır ilçe merkezine göç eden kırsal kesim insanlarımız, başta Konya’nın yakın ilçelerinden gelen yurttaşlarımız ve son yıllarda artmaya başlayan yerli ve yabancı emeklilerin yerleşmesiyle sağlıklı bir sosyal yapıya sahiptir.
Ancak betonlaşma ile birlikte ilçemizin alacağı hızlı ve yoğun göç sosyal dokumuz üzerinde de olumsuz etkilere neden olacak, başka örneklerde de görüleceği üzere ciddi sosyal sorunlar ortaya çıkacaktır. Yani sosyal dokumuzu da kaybetme tehlikesi ile yüzleşmek zorunda kalacağız.
Önemli bir kaybımız da altyapı eksikliği olacaktır. Bugün Gazipaşa’da yaşayan herkes biliyor ki ilçemizin altyapısı son derece yetersidir. Yağan her yağmurda, esen her fırtınada günlük hayatımızda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Yaz döneminde sahillerimiz ve dere kenarlarımız kokmaktadır.
Yani ilçemizde bugünkü nüfusa bile yetecek arıtma kapasitesi bulunmamaktadır. Mahalleye dönüşen köylerimizde altyapının adının dahi olmadığını söylemeye gerek bile yok.
Peki sağlıklı altyapı; dere ıslah çalışmaları, kanalizasyon sistemi, atık su arıtma tesisleri, katı atık depolama ve dönüşüm merkezleri yapılmadan sahillerimize yapılacak beton oteller ve buna bağlı olarak artacak nüfusla birlikte bugün dahi yaşanan sıkıntılar artarak devam etmeyecek mi?
Sayın Belediye Başkanımız bu konularda ne gibi çalışma yapıldığını, örneğin İskele sahiline yapılacak büyük otellerin pis sularını ne olacağını, birikecek binlerce ton katı atığın nasıl bertaraf edileceğini neden açıklamıyor? Kendisinden beklenen asıl müjdeler bu konularda olduğu halde neden bunları pas geçiyor?
Yani ilçemizin beklediği müjdeler sağlıklı, içi yeşil alanlarla dolu, sahili halka açık, altyapısı sağlam, trafiği düzenli ve akıcı bir kentin yaratılması konularında olmasına rağmen “PLATFORMCULAR KAYBETTİ” müjdesini anlamak mümkün değil.
Yaşadığımız dünyada sağlıklı, doğal, sosyal hayatı sorunsuz, yaşam kalitesinin yüksek olduğu bir kentin nasıl yaratılacağı ve neleri içereceğini tespit etmek ve ona göre yerel politikalar izlemek kolayca mümkün olduğu halde bilinen hataları tekrarlayarak olumlu sonuç alınmasını beklemek neden?
Mensubu olduğu partinin dört bir yanda karşı durduğu, engellemek için mücadele ettiği rant projelerine sahip çıkmak yerine doğa ile barışık sağlıklı bir kentleşme için çalışılsa daha uygun olmaz mı? Örneğin “Platformcular”a karşı çıktığı kadar Kaledran’ın yok olmasına neden olacak taş ocağı projelerine karşı çıksa daha iyi olmaz mı?
Sonuç olarak, “BAŞKA BİR TARIM”, “BAŞKA BİR TURİZM” ve “ BAŞKA BİR KENTLEŞME” mümkün iken bilindik yanlışları tekrarlamak yerine “BAŞKA BİR GAZİPAŞA MÜMKÜN” diyerek örnek projelere imza atsa, hepimizin gurur duyacağı benzersiz bir kent yaratmaya çalışsa daha uygun olmaz mı?
Önemli olan “Platformcuların Kaybetmesi” değil, “Gazipaşa’nın kazanması” değil midir?