loader
Yeni Bir Savaşa Doğru Libya Gerçeği...

Yeni Bir Savaşa Doğru Libya Gerçeği...

Öncelikle belirtmek gerekir ki Hafter, su katılmamış bir CIA ajanıdır. Yıllarca ABD nezdindeki yaşamı ve ilişkileri de bunun en büyük delilidir. Dolayısıyla...

Yeni Bir Savaşa Doğru Libya Gerçeği Etrafında Şekillenen Siyasi Dengeler…
Av. Sedat Çetinkaya
 
Libya’da, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne karşı faaliyet gösteren güçlerin başındaki düzmece halife Hafter, yapmış olduğu açıklama ile Türkiye’yi tehdit etme cüretini göstermiş bulunmaktadır. Burada sorulması gereken ilk soru, terörist Hafter’in kimleri temsil ettiği diğer bir deyişle kimler adına açıklama yaptığıdır. Bu hususu bilmek, olayları doğru bir zeminde değerlendirerek gerekli konumu alabilmek için stratejik önem taşımaktadır.
 
Öncelikle belirtmek gerekir ki Hafter, su katılmamış bir CIA ajanıdır. Yıllarca ABD nezdindeki yaşamı ve ilişkileri de bunun en büyük delilidir. Dolayısıyla yapılacak bir analizde unutulmaması gereken şey, ipin bir ucunda Amerika Birleşik Devletleri’nin bulunduğu gerçeğidir. Sorulması gereken ikinci soru ise Amerika Birleşik Devletleri’nin Libya’da arzuladığı şeyin ne olduğudur. 
 
ABD, Akdeniz’i ve Afrika’yı kontrol etme noktasında Libya’yı bir üs olarak belirlemiş ve Hafter’i de bu noktada kullanmak arzusuyla, Halife ve Mareşal ünvanlarıyla da süsleyerek sahaya sürmüştür. 
 
Ancak Birleşik Arap Emirlikleri’nin boyundan büyük faaliyetleriyle Wagner’i finanse ederek Rusya’yı da oyuna katması karşısında Amerika Birleşik Devletleri ; Hafter’i , Rusya ile yakınlaştırmak suretiyle ikili bir oyuna sokarak, Avrupa’yı Rus tehdidine karşı korkutarak stratejik anlamda kendi yanına çekmeyi de hedefler hale getirmiştir. Elbette bu noktada Avrupa’yı, İsrail’in Akdeniz’den geçirilmesi planlanan doğalgaz projesine doğru yönlendirme arzusu da göz ardı edilemez şekilde ön plana çıkmıştır. 
 
Hafter’in ikili oynadığını anlama hususunda, Hafter’in çeşitli zeminlerde ve son anda yapmış olduğu geri çekilmeleri ve hatta uluslararası platformlardan kaçma durumlarını görmek , Rusya’nın bu gerçeklik karşısında geçici de olsa Tobruk meclisini temsilen Akile Salih üzerine bir politika geliştirmeye başladığını farketmek yeterli olacaktır. Ayrıca Rusya’nın bu durumu anlamış olmasının ; Libya’da ateşkesin tesisi ve Türkiye ile Rusya arasında esnek, bağlayıcı olmayan ve adı konulmamış bir mutabakatın gelişmesini sağlamış olduğunu da belirtmek isterim.
 
Bu arada Fransa ve İtalya kendi çıkarlarının derdine düşerek politika geliştirmeye başlamıştır. İtalya her iki tarafla görüşerek ikili oynamaya devam etse de Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne daha yakın bir pozisyona sahip bulunmaktadır. Fransa ise panik hali politikası ile Türkiye’ye karşı cephe açmış ve bu bağlamda Yunanistan ve Mısır üzerinden Türkiye’ye yönelik bir düşmanlık siyaseti üzerine konumlanmış bulunmaktadır. 
 
Fransa, Yunanistan- Türkiye gerilimini devamlı bir biçimde arttırarak, Türkiye’yi Libya’yı ikincil bir konumda değerlendirmeye bir başka anlatımla terk etmeye zorlamayı hedeflerken, Mısır üzerinden gerçekleştirdiği yönlendirmeyle Mısır ordusunun desteği ve gücüyle Hafter’in elini güçlendirerek, Libya konusunda çekim merkezi ve belirleyici güç olmaya çalışmaktadır.
 
Türkiye’nin ve Rusya’nın, Libya’dan uzaklaştırılması Amerika Birleşik Devletleri’nin çıkarına bir durum olduğundan, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa’nın politikalarına herhangi bir ses çıkarmamaktadır. 
 
Bu arada Suriye karşılığında Libya’da varlığını gösterme üzerine ABD ile Rusya arasında sonradan kurulmuş ihtiyatlı ve gönülsüz bir mutabakatın varlığı da mümkün olabileceğinden ; Rusya’nın Fransa eliyle etkisizleştirilmesi, ABD’nin çıkarlarına herhangi bir muhalefet de oluşturmamaktadır. 
 
Ayrıca bu noktada Fransa’nın Afrika üzerindeki hakimiyetinin, ABD yönetimine hakim olan küreselcilerin ekonomik çıkarlarıyla da uyumlu olduğundan, Fransa’nın politikalarının arkasında ABD politikalarının olduğunu da göstermektedir. Bir yerde ABD politikası varsa orada ABD hegemonyası altındaki Almanya’nın da bu politikanın içinde olduğunu söyleyebilmek mümkündür. 
 
Ancak Fransa ve Almanya ile çıkarları örtüşmeyen, bilakis Rusya ve Türkiye ile aynı perspektiften stratejik okumalar yapan İngiltere’nin, arka bahçesi Malta’nın siyasi yaklaşımlarından da anlaşılabileceği üzere Libya’da ; ABD-Fransa- Almanya egemenliğini arzulamadığı şimdilik kaydıyla okunabilmektedir... 
 
Sağlanan ateşkes döneminde gerek Ulusal Mutabakat Hükümeti ve gerekse Hafter güçleri, durup düşünme fırsatı bulmuşlar ve hazırlıklarını arttırmışlardır. Hafter, Fransa ve Mısır desteğinde bir operasyon için zemin kollamakta ve bu arada Ulusal Mutabakat Hükümeti bünyesindeki çatlakların genişletilmesi için her türlü zorlama topluca yapılmaktadır.
 
Yakın geçmişte Türk nakliye gemisine yapılan operasyonun temelinde de Türkiye’nin desteğini akamete uğratma ve Türkiye üzerindeki baskıları arttırma düşüncesi bulunmaktadır.
 
Hafter şuan Rusya’nın desteğini almak için girişimlerde bulunmanın eşiğindedir. Rusya’nın burada göstereceği tavır, Hafter’in gerçekleştireceği saldırının zamanını belirleme noktasında belirleyici olacaktır. Rusya bu noktada Türkiye’ye onlar bana şunları sunuyorlar sen ne sunuyorsun diye soracaktır ki bu noktada Türkiye, ihtiyatlı bir yaklaşım içinde olacaktır. 
 
İşte bu ihtiyatlı ancak gerçekçi tutumun Rusya tarafından nasıl okunacağı büyük önem arzetmektedir. Rusya, Hafter’in galip gelebileceğine inanması durumunda Hafter güçlerini destekleyecek, buna inanmaması ya da Türkiye ile ilerlemesini gerektiren başka stratejik yaklaşımlara öncelik vermesi durumumda ise Ulusal Mutabakat Hükümeti güçlerinin karşısında yer almayarak konumunu belirleyecektir.
 
Fransa’nın bela arayan tavrı nedeniyle gelişmeler, bir çatışma zeminine doğru hızla kaymaktadır. 
 
Bu çatışmanın şekillenmesinde Mısır’ın tavrı önem taşıyacaktır ve istihbarat okumalarından edindiğim kanaat ; Fransa’nın, Mısır’ı Libya’ya müdahale etmesi konusunda ikna etmiş olduğudur…
Kanaatimce önemli olan husus, Mısır’ın operasyon stratejisini bertaraf edecek ve Libya savaşını nasıl kazanacağımızı belirleyen bir harekat için şimdiden hazırlanmamız gerektiği gerçeğidir. 
 
Bu bağlamda, Sirte – Cufra hattına yüklenmeden hemen önce Libya’nın Doğu sahillerine hava harekatı eşliğinde yapılacak bir çıkarmanın bu hususta etkili olabileceği fikrimi de ilgililerin dikkatine sunmak isterim…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler