Kavurga & Yörük Çerezi
Kara Çadırın Kara Evladı
Yılbaşı yada başka bir vakitte boş zaman geçirmesi, heftiklenmek için kara çocuklara en güzel atıştırmadır KAVURGA ve sulu haliyle BÖRTME. Nedir bunlar kısaca bir anlatalım ve hazır akşama yılbaşı, çocukların önüne koyacak birşey olsun derseniz, alın size güzel bir alternatif. Ne gerek var cipsmiş, abur cuburmuş, hem de içinde bir dünya katkı maddesiyle birlikte.
Kavurga buğday, fıstık, nohut, menengiç ve olan diğer bakliyatların tavada, önceden ıslatılmış veya kuru kuru olarak kavrulması ile elde edilen güzel bir atıştırmalık. Varsa içine, kuru üzüm, hurma vs şekerli, tatlı karışımlarda eklenirse tadından, lezzetinden yenmez. Faydası mı, saymakla bitmez. Besleyici, besin değeri çok yüksek bir çerez olur.
Eskiden bir tas (yaklaşık 4 kilo kadar) buğday nohut karışımı, güzelce kavrulurdu, hem de sacın üstünde. Bazlama, ekmek sacını güzelce yıkayıp ters çevirir. Çukur tarafı üste gelecek şekilde sacayak dediğimiz demirin yada ocağın içine üçgen halinde 3 taş koyarak üzerine koyardık.
Altına da güzelce boz kavlak meşe (bozağaç) çilbiziyle güzelce ateş yakar. Üzerine de buğday, nohut vs kavurga malzemesini döker bir güzel kavururduk. Ve sonrasında tepsiye döker hep birlikte, afiyetle yerdik. Yada dağlara giderken ceplere doldurup doya doya gezer tozar kavurga yerdik. Hey gidi günler hey.
BÖRTME mi o da gelecek sefere olsun, alın size güzel bir yılbaşı gecesine çocukların önüne koyacak güzel bir atıştırmalık. Bir miktar buğday, az biraz yemeklik nohut ve biraz da çiğ badem, fıstık ceviz vs varsa BENce deneyin.
Bir alt bilgi daha gelsin benden size, kavurgayı havanda döver, mikserde çeker ve un haline getirip içerisine de bir iki kaşık şeker atarsak, PUHUT olur ve lezzetinden yenmez. Sadece yerken yanında çay, su gibi içecek olsun, sonra genzinize gider. Demedi demeyin.
Mutlu yıllar, mutlu ve 2020’de özlediklerimiz ve daha güzelleri hepimize gelsin. Sevdiklerle birlikte nice güzel yıllara...
Kaynak: Yörük Hayatı, Tarım, Orman ve Çevreye yönelik çadırdan şehre dek olanlar ile birlikte Durmuş'un kişisel bloğundan alınmıştır.
Resim: Fatih Çağlayan