loader

Atatürk Ve Hatay Sorunu Bölüm: 01

Avukat Yusuf ŞANLI
Yazar:Avukat Yusuf ŞANLI
Bu yazı

Atatürk Ve Hatay Sorunu Bölüm: 01
 
“Dünyanın en şanslı milleti Türk Milletidir” dersem kimse aşırı böbürlenme saymasın. Çünkü bu büyük milletin Atatürk gibi büyük bir lideri vardır. Ve bu lider yaşadığı yıllarda tartışmasız dünyanın en ünlü ve flaş insanıdır. 
 
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş tarihi olan 29 Ekim 1923’de ülke toplu iğne bile üretemiyordu.
 
Ülkenin, yolu. Okulu, fabrikası hatta tarımı bile yoktu. Fertlerinin tamamına yakını, ya sıtma, ya verem veya bir başka hastalıktan muzdarip olan,10 senede 3 büyük savaş görmüş, verdiği şehitler yanında topal, çolak insanlarla dolu bir toplum ve kendi vergisini bile başka devletlere toplatan bir milletten sadece 15 senede laik, sosyal, modern bir devlet kuran bir lider dünyanın hiçbir ülkesinde yetişmemiştir.
 
Atatürk’ün kurduğu bu modern devlet, dünyada saygın, kıskanılan, dünyanın bütün esir ve geri kalmış milletlerine örnek olmuştu,  Yaşadığı bu 15 senede bütün dünya Atatürk’e hayran olduğu gibi yine bütün dünya Türk milletine de saygılıdır. 
 
O devirde Türk lirası dünyanın rezerv parası olan İngiliz siterlini ile yarışmaktadır. 2.dünya savaşının başlayacağı yılda 1 Türk lirası 4 Alman markına eşittir. Türk insanı Avrupa’da saygın ve Türk pasaportu her yerde itibarlıdır.
 
Atatürk öldüğü zaman cenazesine Çanakkale’de Onunla savaşırken bir bacağını kaybeden İngiliz Mareşali Birdwood ve yine Çanakkale’de O’nun yendiği Fransız Askerleri, Yunan askerleri ile nice yabancı askeri birlikler dost olarak O’na refakat ettiler. 
 
Yine O’nun büyüklüğünü simgeleyen bir başka örnekte Atatürk’ün 2 Eylül 1922 günü karargâhıyla birlikte esir aldığı Yunan Başkomutanı Trikopis’in ölünceye kadar her ölüm yıldönümünde Atatürk’ün Selanik’deki doğduğu evi ziyaret etmesidir.    
  
Onun ölümünü bütün dünya radyoları yayınlarını kesip dünyaya duyurdu. Yine bütün dünya liderleri Türk hükümetine taziyelerini bildirdiler.  
 
1979 Yılında ÜNESKO 1981 yılını Atatürk yılı ilan ederken bu kararın ünesko’da alınmasına Yunanistan ve Sovyetler Birliği delegeleri öncülük ettiler. Bu karara İngiltere delegesi de itiraz etmedi ve bu karar bütün Ünesko üyelerince oy birliği ile alındı. 
 
10 Ocak 1920 tarihinde kurulan Milletler Cemiyetine Türkiye uzun süre üye olmadı, Yanındakilerin Atatürk’e bunun sebebini sormaları üzerine. Atatürk şöyle cevap vermişti: “Onlar bizi davet etsinler. O zaman milletler cemiyetine üyelik başvurusunda bulunuruz.”
 
Ve gerçekte öyle olmuş ve Milletler Cemiyetinin 6 Temmuz 1932 tarihli toplantısında İspanyol delegesinin teklifi ve Yunan delegesinin desteği ile Türkiye’nin Milletler Cemiyetine üye olması için davet edilmesine karar verilmiştir. TBMM, bu davete 9 Temmuz 1932 günü katılmayı kabul etmiş ve 18 Temmuz 1932 günü Türkiye Milletler Cemiyetinin itibarlı bir üyesi olmuştur.                 
        
Atatürk’ün dünya’da bıraktığı iz saymakla bitmez. O tartışmasız büyük bir Türk milliyetçisi ve vatanperveridir. O ülkesi için bütün vücudunu ve Hatay için de canını vermiştir. Trablus’da İtalyanlar ile çarpışırken çölde kum fırtınasına yakalanmış ve her iki gözüde kumdan kapanmıştır. 
 
Her nasılsa gözünün birisi tam açıldıysa da diğeri ölünceye kadar şaşı kalmıştır, Böbreklerinden hastadır tedavi için 1.Dünya savaşı sırasında Temmuz 1918.de o zaman Avusturya sınırları içinde olup bugün Çek Cumhuriyeti sınırları içinde kalan Karloyv Vari’ye gitmiş, ancak tedavi bitmeden geri çağrılmıştır, bu hastalık tedavi edilmediği için müzminleşmiş ve ölünceye kadar izi kalmıştır. Yine Atatürk Sıtma’lıdır. 
 
Çanakkale savaşı sırasında da sıtma’lı idi. Savaş sebebiyle tedavi edilme fırsatı bulamadı. Yine ölünceye kadar bu hastalığın izini çekti...
 
Bugünkü tıp otoriteleri Atatürk’ün hastalığının yukarıdaki arazlarının komple sebebi olduğunu söylüyorlar. Ancak Hatay sorunundaki davaya kendisini aşırı kaptırması ileriki bölümlerde anlattığımız gibi çok erken ölümüne sebep olmuştur.
 
Söylenebilir ki Atatürk Cumhurbaşkanı olacağı güne kadar hayatında sıcak bir yatak görmemiş, ömrü savaş meydanlarında ve karargâhlarda geçmiş, Cumhurbaşkanlığı döneminde de ülkenin sosyal ve iktisadi durumu sebebiyle isyanlar, devrimler ile hastalığı derken huzurlu bir gün görmemiştir.
 
Önümüzdeki 4 yazımızda Hatay sorununu ve Atatürk’ün bu sonunun hallindeki çalışma ve başarılarını anlatacağız. Ümit ederiz ki kurtuluş savaşını kastedip “Keşke bu ülke Yunan elinde kalsaydı” diyen Atatürk düşmanı vatan haini taraftarlarından da bu yazılarımızı okuyan olur.  
Bir sonraki yazımızda buluşmak ümidiyle.  (Devam Edecek)
 
Hoşça kalınız...





Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.