loader

Gelişim Yönü Işığında Açılan Bir Gelecek Penceresi….

Av. Sedat ÇETİNKAYA
Yazar:Av. Sedat ÇETİNKAYA
Bu yazı

 
 
Gelişim Yönü Işığında Açılan Bir Gelecek Penceresi….
 
Mısır- Suudi Arabistan Ve Birleşik Arap Emirlikleri İle Türkiye İlişkilerinin Gelişim Yönü Işığında Açılan Bir Gelecek Penceresi…
Türkiye’nin Ortadoğu siyasetini etkileyen faktörleri değerlendirirken, bu değerlendirmeye Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) başlamanın, sahadaki stratejiyi anlamak için büyük önem taşıdığını öncelikle belirtmek isterim.
 
Bu bağlamda Birleşik Arap Emirlikleri yönetiminin siyasi stratejisini incelediğimizde, hem kendi halkının geleceğiyle ilgili kaygılarının hem de İslam dünyasıyla ilgili bir hassasiyetinin olmadığını söyleyebilmek mümkündür. Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail’in Truva atı ya da koşulsuz hizmetkarı şeklinde tanımlanabilecek bir siyasi perspektifte hareket eden bir devlet konumunda bulunmaktadır. 
 
Birleşik Arap Emirlikleri’nin ;
 
• İsrail ile yapmış olduğu ihanet anlaşmaları,
• Suriye ve Irak coğrafyasında, İsrail lehine gerçekleştirdiği fitne faaliyetleri, 
• Katar üzerinde kurulan baskıdaki lokomotif konumu ve bu baskının kurulmasındaki siyasi hedefi , 
• Etiyopya’da inşa edilen ve Mısır’ın savaş sebebi olarak gördüğü Rönesans Barajı’na yönelik olarak gerçekleştirdiği finansal destek, 
• Suudi Arabistan’ı zor durumda bırakacak şekilde Yemen’deki ayrılıkçıları destekleme, Aden Limanı’nı ve Sokotro adasını kontrol altında tutma politikası,
• İsrail politikalarıyla paralel şekilde geliştirdiği Lübnan, Ürdün ve Afrika politikası,
• Yine İsrail politikalarıyla eşgüdüm içinde Libya’da terörist Hafter’le ittifak içinde yürüttüğü Türkiye aleyhtarı siyaset, 
• Muhammed Bin Dahlan üzerinden Filistin’in, İsrail tarafından ilhakını sağlamaya yönelik olarak uygulamaya sokmak istediği teslimiyet stratejisi, 
• Doğu Akdeniz’de Yunanistan’la birlikte Türkiye aleyhine gerçekleştirmekte olduğu düşmanlık politikası,
• Türkiye ile Mısır arasında çatışma çıkarma yönünde yapmış olduğu girişimler vb. dikkate alındığında, BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ YÖNETİMİNİN, TAMAMEN İSRAİL’E TABİ OLDUĞUNU VE ÖN AÇMA POLİTİKASI 
 
UYGULADIĞINI ve TÜRKİYE İLE GERÇEK BİR DOSTLUK İLİŞKİSİ KURABİLMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞINI AÇIK BİR ŞEKİLDE GÖREBİLMEK OLANAKLI HALE GELMEKTEDİR.
 
Bu durumda MISIR açısından bir değerlendirme yaptığımızda ; 
• Sisi yönetimini iktidara taşıyan darbenin kodlarının, CIA’nın ve Mossad’ın elinde bulunduğunu,
• Sisi yönetiminin İsrail’in çıkarlarına aykırılık olarak tanımlanabilecek  stratejilere angaje olma bağımsızlığından ve yeterliliğinden uzak olduğunu, 
• Dış ekonomik desteğe muhtaç konumdaki Mısır’daki yönetimin, Birleşik Arap Emirlikleri’ne güven duymamakla birlikte tabi olduklarının eline bakmak dışında bir yaklaşımının da olmadığını, 
• BAE- ABD- İsrail – İran- Katar ve Türkiye tarafından değişik açılardan  sıkıştırılan Suudi Arabistan’ın da mezhebi farklılıklar ve politik açmazlar nedeniyle Mısır’a destek olmaya meyilli olmadığını, 
• Mısır’ın, Akdeniz’de kendi münhasır ekonomik bölgesinden çıkaracağı doğalgazı, LNG olarak satma düşüncesini, İsrail ve ABD’ye rağmen gerçekleştirebilme olanağına sahip olmadığını, 
• Sisi yönetiminin, alternatif oluşturmak amacıyla ilişkilerini iyi tutmaya çalıştığı Rusya’ya yanaşmayı planlaması ve bu noktadan bir kaçış öngörmesi durumunda ise ipliğinin pazara çıkarılacağını bildiğini , 
• Yine Sisi yönetiminin, İsrail istemedikçe Etiyopya’ya yönelik olarak da hiçbir olumsuz faaliyette bulunamayacağını, 
• Mısır yönetiminin Türkiye’ye yönelik olarak ortaya koymuş olduğu olumlu yaklaşımların temelinde dahi Türkiye- İsrail ilişkilerinin önünü açma stratejisinin bulunduğunu, 
• Türkiye’ye karşı Libya’da kaybeden şeytani ittifakın, tüm cephelerde gerilediği gibi Mısır cephesinde de güç kaybettiğini, 
• Mısır’ın başında firavun Abdulfettah El- Sisi bulunurken, Mısır’la SAMİMİ VE DERİNLİKLİ BİR İLİŞKİ KURULABİLMESİNİN GERÇEKÇİ OLMADIĞINI, bu dönemde Türkiye –Mısır ilişkilerinin KISA VADELİ 
 
ÇIKARLAR , YAKIN GELECEKTE YENİDEN ORTAYA ÇIKMASI MUHTEMEL FİTNE İTTİFAKINA KARŞI ZAMAN KAZANMA VE MISIR YÖNETİMİNİ DEĞİŞTİRME STRATEJİSİNE HİZMET üzerine bina edilmesi gereğinin bulunduğu da önemle belirtmek isterim. Ayrıca belirtmiş olduğum bu yaklaşımın karşısında konumlanan düşüncelerin,  ya temelsiz hülyalardan ya da işbirlikçi yaklaşımlardan mütevellit olarak geliştiğini de ifade etmek isterim.
 
Suudi Arabistan’a yönelik bir değerlendirme yaptığımızda ise ;
 
• ABD’nin, Suudi Arabistan’ı tamamen kendi kontrolüne alarak, İsrail’in bölgesel çıkarlarını teminen parçalamak istediğini, 
• ABD’nin, Suudi Arabistan’ı mutlak kontrolü altına almak için gizli müttefiki İran’ı , Suudi Arabistan rejimi üzerine sürdüğünü,
• Aslında karşıt gibi gözükmeye çalışsa da BAE yönetimiyle ABD’nin, Suudi Arabistan’a karşı müttefik ruhuyla çalıştığını,
• ABD yönetiminin, Suudi Arabistan’a satmış olduğu silahların Yemen’de kullanımına engel getirirken ve Cemal Kaşıkçı cinayeti üzerinden Suudi Arabistan’ı tehdit ederken ; Yemen’de, BAE eliyle ayrılıkçıları desteklemekte ve Husiler üzerinden yapılan saldırılarla da Suudi yönetimini sıkıştırmakta  olduğunu,
• Suudi Arabistan yönetiminin, Yemen konusunda Türkiye’den açık bir şekilde yardım isteme arzusunda olsa da ABD’ye ve İsrail’e karşı açık bir karşıtlık içerecek bu kırılmayı ortaya koyma cesaretinin olup olmadığının tartışmalı olduğunu,
• Suudi Arabistan’ın Yemen konusunda Türkiye’den üstü kapalı bir yardım talep etmesi durumunda elde edilecek olumlu sonuçların ; Suudi Arabistan yönetimi açısından Türkiye ile müttefiklik ilişkisine girme hususunda bir eksen değişikliğinin söz konusu olmaması durumunda, Suudi yönetiminin uzun vadeli çıkarlarına aykırılık teşkil ettiğini, 
• Suudi rejiminin, Türkiye ile müttefiklik ilişkisi içine girecek şekilde bir değişime uğramasında, İngiltere- Türkiye ilişkilerinin önemli olduğunu,
• Suudi Arabistan’ın Türkiye ile yakınlaşması durumunda, İsrail- BAE- Bahreyn ve İran’ın, Suudi Arabistan’a karşı düşmanlık politikası içine gireceğini,
• Suudi rejiminin açık bir eksen değişikliğine yönelmesi durumunda, ABD nezdindeki paralarının, ABD menşeli silahlarla ağzına kadar dolu olan ordusunun ve günümüze değin oluşturduğu düzenin üzerine bir bardak su içmesi gerektiğini söyleyebilmek mümkündür.
İşte bütün bu siyasi zeminden ve gerçeklikten hareketle gelecekte şekillenecek ve Türkiye açısından önem kazanacak hususlara ilişkin sonuç değerlendirmesi yaptığımızda ise ; 
• Mısır rejiminin seçimle değişmesi düşük bir olasılık olduğundan, ancak bir iç çatışma neticesinde değişerek Türkiye ile müttefik olabilecek Mısır’ın ortaya çıkabileceğini, 
• Mısır’da rejimin değişmesi durumunda, Nil nehri ile İsrail arasındaki bölgeye ve bu bağlamda Süveyş kanalına ABD ve müttefikleri tarafından müdahalede bulunulması olasılığının çok yüksek olduğunu, 
• BAE rejiminin, eninde sonunda İsrail – ABD ve yandaşlarıyla birlikte Suudi Arabistan’a saldırarak sonunu hazırlayacağını,
• Suudi Arabistan’ın ise ancak ve ancak, Türkiye ve Katar etrafında şekillenen güç merkeziyle gerçekleştireceği bir ittifakla ayakta kalabileceğini,
• Türkiye’nin, Doğu Akdeniz- Suriye ve Irak ekseninde elde edeceği başarıların, Ortadoğu’daki Müslümanların içine düşecekleri büyük cendereden çıkmaları için tek kurtuluş yolu olarak varlık kazanacağını ve  bu süreçte yaşanılacak korkunun da mücadelenin de büyük olacağını ifade edebilmek mümkündür.
 
CİHAN HAKİMİYETİ SANCAĞINI KALDIRARAK BÜYÜK BİR KARARLILIKLA İLERLEYEN, İLERLERKEN DE BİR ÇIĞ GİBİ BÜYÜYEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ VE MÜSLÜMAN- TÜRK MİLLETİ KARŞISINDA, ŞEYTANIN ÜRETTİĞİ HAYAL ALEMİNDE YAŞAYAN PAGANLARIN, SİYONİSTLERİN VE BİLUMUM YANDAŞLARININ BEŞBİN YILLIK MEFKURELERİNİN TÜM DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE YOK OLACAĞI VE BU SONDAN KURTULAMAYACAKLARI BİR SÜREÇ BAŞLAMIŞTIR… 
 
ALLAH İÇİN MÜCADELE ETTİKÇE ; CİHAN, MÜSLÜMAN- TÜRK’ÜN AYAKLARI ALTINA SERİLECEK, TÜM IZTIRAPLARIMIZ DİNECEK, DUYDUĞUMUZ HUZURDAN MÜTEVELLİT RUHUMUZA YÜKLENEN POZİTİF YÜK, VARLIĞIMIZI YÜKSEK CENNETLERE ULAŞTIRACAK VE İKİ CİHAN GÜNEŞİ HZ. MUHAMMED SALLALLAHÜ ALEYHİ VESELLEM EFENDİMİZİN SANCAĞI ALTINDA ŞEREFLE GÖLGELENMEMİZİ SAĞLAYACAKTIR.
 





Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.