loader

Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler..

Seyfeli olduğu için örneklerimi buradan seçiyorum. Rençber dilimize Farsça’dan gelme bir sıfattır. Tarım işi ile uğraşan ve ekmeğini topraktan kazanan..

Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler

Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler...
Araştırmacı-Yazar "Ali Yıldız"
 
“İrençberler Hoşça Tutun Öküzü-Pir Sultan Abdal”
 
Seyfeli olduğu için örneklerimi buradan seçiyorum.
 
GENEL BİLGİLER
 
Rençber dilimize Farsça’dan gelme bir sıfattır. Tarım işi ile uğraşan ve ekmeğini topraktan kazanan insan rençberdir. Türkçe  tam karşılığı Çiftçi’dir.
 
Günümüzde tarımın önemi bir nebze olsun anlaşılmaya başlanmış, tarım olmadan hayatın olamayacağı kanaati yeni bir uyanış işareti vermiştir.
 
İnsanların avcı-toplayıcılıktan sonraki dönemi tarımdır. Yine insanlık âlemi avcılıktan tarıma geçerken büyük bedeller ödemiş, sınama-yanılmalarla pek çok canı telef olmuş, en sonunda buğday tanesinde ekmeği keşfederek en büyük devrimi gerçekleştirmiştir. Buğday tanesinde ekmeğin keşfi, atom bombasından daha büyük bir buluştur. Burada bazı teorisyenlerin söylediği ilahi öğreti, genetik kodlar, vahiy gibi konulara girmiyoruz.
 
İnsanlığın belirlenebilen 400.000 yıllık tarihinde tarım ancak son 10.000 yıl içinde bazı ipuçları bırakarak hayatımıza girmiştir. Buğday veya buğdaygiller ailesinden bazı kalıntılar bunu işaretlemektedir.
 
İNSAN VE ALET
 
Biz bu büyük yaşam macerası içinden küçük ama çok küçük bir kesiti alarak buğday tarımının ekiminde kullanılan Saban veya bazı yerlerde Sapan denilen aletten bahsedeceğiz.
 
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik onun alet kullanabilme ve alet yapabilme hassasıdır.
 
Avcılık ve toplayıcılık devrinde insan doğada besin kaynakları arayarak ayakta kalmaya çalışırken, aynı zamanda besin kaynağının sürekliği peşinde koşmaya da başlamış, önce sadece toplamakla yetindiği besinlerin yeniden üreme sürecini takip ederek buğdaygilleri ekmeye ve onun hasat ederek döngüye sokmaya çalışmıştır. Bu müthiş bir süreçtir. 
 
Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler..
Çünkü ihtiyacı olan kadarını tüketirken döngüye sokacak kadarını da saklayıp onu tohum olarak kullanmak yeni bir akıl üretmekle mümkündür. Öyleyse rençberlikte ilk akıl buğdayda ekmeğin varlığını keşfetmek ise,  ikinci akıl tohumdur. Ve insan besin zincirinde en iyileri, en kalitelileri, en dayanıklıları, soyu ve türü devam ettirecek olanları tohum olarak ayırmıştır.
 
İNSAN VE HAYVANIN ZORUNLU İŞ BİRLİĞİ
 
İnsan aynı zamanda hayvanları evcilleştirerek kişisel gücüne hayvan gücünü ilave edebilmiş bir varlıktır. Makine devrimine kadar geçen süreçte insanın en çok güçbirliği yaptığı hayvan öküzdür. Çift sürmekte, kağnı çekmekte kullanılan, etinden yararlanılan, erkek sığır, öküz iş ve besi hayvanı olarak kullanılır, insanın yapamadığı kadar yükü rahatça çekebilir. Makinenin giremediği yerlerde ziraatın temel direğidir.
 
Alet yapan insan ve yük çeken öküzün işbirliği tarımda çiftçiliği doğurmuştur. Çift sözcüğü de öküzle ilgilidir. Bir çift öküzün yaptığı için kısa adı. Çift zamanı, çift sürmek, çifte gitmek, çift koşmak,  öküzle özdeşleşmiş ve tarla sürmek deyimi, çift sürmek deyiminin gölgesinde kalmıştır.
 
Bu iş ve güç birliğini en güzel anlatan Pir Sultan Abdaldır. Ünlü ozan rençberlere adeta bir ders vermekte ilkokul öğrencisine anlatır gibi ne yapılması gerektiğini anlatmaktadır:
 
Dağdan kütür kütür hezen indirir
İndirir de ateşlerde yandırır
Her evin devleğin öküz döndürür
İrençberler hoşça tutun öküzü
Öküzün damını alçacık yapın
Yaş koman altına kuruluk sepin
Koşumdan koşuma gözlerin öpün
İrençberler hoşça tutun öküzü
Abdal Pir Sultan'ım kaynar coşunca
Tekne hamur kalmaz ekmek pişince
Adem at öküzün çifte koşunca
İrençberler hoşça tutun öküzü.
 
Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler..Şiirin tahliline girecek değiliz.  Şiirdeki devlek, bizim oralarda evlek olmalı.. Hezen, bizim oralardaki Düğer dediğimiz ana taşıyıcı tomruktur.  Çatıdaki mertekleri o taşır. Yine  İrençber sözcüğü için Türkçe konuşan halkın “R” ile başlayan  yabancı kökenli kelimeleri başına bir ünlü ekleyerek konuştuğunu(Ramazan-Iramazan, Recep-İrecep vb.) ve Pir Sultan’ın halk dili ile yazdığını hatırlatalım. 
 
Öküzün damını alçacık yapın, onun damını sıcak tutun, yüksek olursa üşür, yaş koman altını kuruluk serpin, çünkü öküz geceleri bağlandığı yerde yatar, onu yaş gübrenin ve sidiğin üzerine yatırmayın demek. Koşumdan koşuma gözlerin öpün dizesinde ise içinde sevginin, merhametin, can yoldaşlığının tarifsiz anlatımı var.
 
Seyfe’de Öküzleri Nasıl Hoşça Tuttuğumuzdur
 
Çocukluğumda Seyfe’de öküzler çiftten gelmeden ahırdaki mayış kürekle toplanıp köşeye yığılır ve yerine avlağılardan artık saman sapları serpilerek kurutulurdu. Akşam saatlerinde çiftten gelen öküzlerin yemi samanı önce verilirdi. Sonra sulanırdı. Su için çeşmeye götürürdük öküzleri ve çeşmenin  iki yalağı vardı.
 
Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler..Oluğun aktığı yalaktan mümkün olduğu kadar hayvan sulanmaz, ikinci yalaktan sulanırlardı.  Öküzler, çeşmenin ikinci teknesinden uzun uzun, höpürdeterek içerdi sularını.Sonra tekrar ahırdaki kendi avlağısına bağlanır yemi samanı verilirdi.  
 
Gece yarısından sonra tan ağarmadan kalkılıp çift öküzlerinin yemi samanı suyu verilirdi. Yem olarak buğday ve arpa samanına ek olarak bilhassa burçak ve burçak samanı verilirdi ki güçlü olsun.
 
ÇİFT ALETİ SABAN NEDİR, NASIL YAPILIR, NASIL KULLANILIR?
 
Saban, Türkçe SAPLAMAK sözcüğünden türediği anlaşılmaktadır. İnsanlar taneyi ilk defa saban ile ekmediler. Önce onu ellerindeki bir taş balta veya kazıkla veya çivi ile toprağı yarıp oraya sapladılar.
 
Onun için saplamak mantıklı.
Peki, SABAN nasıl yapılır?
Sabanın nasıl yapıldığını anlatmadan önce, saban kaç parçadır ondan bahsedelim. 
 
Saban;
 
1-Ökçe ve saban demiri
2-Saban Oku
3- Boyunduruk
 
Olmak üzere 3 parçadan oluşur.  Bu parçaların da kendi içinde çok önemli ayrıntıları vardır. Bunlara da değineceğiz.
 
Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler..Ökçe ve onun ucuna takılan saban demiri toprağı yarmak içindir. İlkel zamanlarda el ile, balta ile, herhangi bir kazıcı ile yarılan toprak, artık saban ile yarılmaya alışılarak son aşamasına gelmiştir. Fakat bu ancak bir başka güç tarafından çekilerek yapılır. Bunun için Ökçeye eklenen Saban Oku ve Boyunduruk şarttır.
 
Biz artık Ökçe, Saban Oku ve Boyunduruk noktasına gelebiliriz.
 
Sabanın ana parçası Ökçedir. Ayak ökçesine benzediği için bu adı almıştır. Ökçe dayanıklı ve sağlam ağaçlardan yapılır. Bunun için en iyisi meşedir. Meşenin bulunamadığı yerde piladan(Çınar) ağacı da kullanılır. İşin ustaları ökçelik bir ağacı gözüne kestirdikten sonra onu balta ile ana gövdeden kopararak kabaca yontar. 
 
Bu işin ustaları bir birine ikramda bulunurlar. Örnek olarak Şanşa’dan Goca Ahmat(ırahmatlı), iyi ökçe seçerdi. Bunlardan bir tanesini babama getirdiğini hatırlarım. Karşılığında babam ona bir mendil kıyılmış tütün hediye etmişti. Çünkü ikisi de iyi tütün içicisiydi. 
 
Babam tütünün iyisini Karağa’dan getirir onu kendisi tavlar ve kıyardı. Babamın tütününe heves eden çok olurdu köyde. Ökçenin kabukları soyulur ve zayıf aksamı ökçeden ayrılır. Bu kaba parça bir süre güneşte bırakılıp çarpılması ve dönmesinin tamamlanması sağlanır. Yeteri kadar güneşte kalıp kuruduktan sonra ince işçilik için bir su havuzuna atılır ve orada birkaç ay bekletilir. Böylece ince yontu için hazırdır.
 
Babam kaba ökçeyi sudan çıkarıp evin önündeki gölgelikte yontmaya başlardı. Biz de onu film seyreder gibi seyrederdik.
 
Seyfe’de Rençberlik (Çiftçilik) Anılar- Bilgiler- Görgüler..ÖKÇENİN HAZIRLANMASI
 
Önce gez-göz-arpacık yapılarak kaba ökçenin neresinde fazlalık var ona bakarak önce kaba kısımlarını yontardı. Ökçenin sapı çiftçinin koltuk altı hizasında olmalı. Yüksek ve alçak olursa çift sürerken çiftçiyi yorar. Taban kısmı da hafifçe öne doğru eğik olmalı, ökçe ile uç arasında kavisli bir boşluk olmalıdır. Bu sonradan takılacak kılıcın faturalı kısmının toprağa daha az temas ederek aşınmasının gecikmesini sağlar. Sabanın tabanı ile sapını oluşturan çatal sağlam olmalı. Çünkü o çatala bir delik açılarak saban oku takılacaktır.
 
Ökçenin taban kısmı da sağlam olmalı çünkü oraya iki ayrı delik açılarak saban okunu havada tutan kılıç takılacak ve sabanın toprağa battığı sırada tezekleri iyi devirmesi için kulakları karşılıklı dengeleyen bir parça takılacak.
 
Böylece Ökçede üç ayrı delik delinmiş olur. Bu delikler Delik Demiri denilen ucu açılı olarak bilenmiş bir keski ile yapılır. Marangozların ıskarpela dedikleri gibi ama ondan kalın ve sapsızdır.
 
Delik demiri ile ökçenin sap ve tabanı arasındaki çatal yerine Saban Oku’nun gireceği şekilde dikdörtgen bir kanal açılır. Saban okunun kalın kısmından bir miktar yonga çıkarılarak okun bu kanala uydurulması sağlanır.
 
Ökçede açılan ikinci kanal Kılıç adı verilen bağlantı parçasının gireceği yuvadır. Bu kanal da düşey bir kanaldır.
 
Ökçede bir de kulakları germek için açılan bir başka kanal daha vardır ki bu ökçenin topuk kısmı ile taban kısmının arasında bir yerde olur. Yatay bir kanaldır.
 
SABAN OKU
 
Saban oku da hafife alınacak bir parça değildir. Çoğunlukla 3-4 m boyundaki çam ağacının genç fidanlarından kesilir. Çok kalın olmamalıdır. Ağır olursa sabanın toplam ağırlığı artar ve öküzleri yorar. Kurt yemesin diye hemen kabukları soyulur. Güneşe atılıp bekletilir. Güneşte yeteri kadar şekil değişikliğine uğradıktan sonra kullanım için ince işçilikleri yapılır. Saban okunun kök kısmı yukarıda anlattığımız gibi Ökçeye saplanacak tarzda yongalar alınarak dikdörtgen kesitli hale getirilir ve ökçede hazırlanan kanala alıştırılır. 
 
Saban oku 2-2,5 metre kadar uzunluktadır. Ökçeye saplandığı yerden itibaren belli bir açı ile ucu havaya bakar. Bu kalkık uç, çift sürülürken ökçenin ucundaki demirin toprağa batmasını kolaylaştırır.  Okun ucu öküzün omuz boyunu geçmez. Saban okunun ikinci kanalı, kökten 1 metre kadar ilerinde kılıç dediğimiz parçayı ökçeye bağlamak için açılan düşey kanaldır.
 
Saban okunun uç kısmına yakın bir yerinde yine öküz ölçülerine uygun olarak açılmış düşey bir kanal daha vardır ki bu Eyef, kayış ve Boyunduruk bağlantısını sağlamak için takılan çivinin yerleştiği kanaldır.
 
Saban Demiri
 
Ökçenin ucuna takılan ve sert zemini yarmaya yarayan bir parçadır. Eskiden dövme demirden yapılırdı. Uzunluğu 40 cm kadardır. Burun kısmı su verilerek sertleştirilmiştir. Gövde kısmı daha esnek olup, ökçeye yerleştirme sırasında çekiçle vurulup sıkıştırılabilir.
 
Kulaklar
 
Ökçede uçları saban demirinin kavradığı yere dayanan ve arkaya doğru gerginleşerek açılan sağlı sollu iki parça vardır. Bunlar uç kısımda kulak mıhı ile ökçeye tutturulmuş olarak, arkada ise iki kulağı dışa doğru açık tutacak bir gergi parçası ile serbest bağlıdırlar. Kulakların görevi sabanın toprağa batarak oluşturduğu tezeklerin parçalanmasına yardım etmektir. Bunu çifti süren ustalıkla sağ-sol hareketleri yaparak işletir.
 
Çift öküzleri, boyun üstüne yerleştirilip, zevle denilen eğri dal parçaların alttan sicimlerle bağlanması  ile Boyunduruğa bağlı hale gelirler. Boyunduruk vurulmuş öküzler Eyef ve kayış ile saban okuna bağlanması ile TAM BİR ÇİFT HALİNE GELİR.
 
Fazla uzun oldu ama yine de çok eksik var.. Neden Çift- Çıbık denir, çiftlik nedir,  çift bozan ne demek, kayış nasıl yapılır, Eyef nasıl yapılır, kulak nasıl yapılır, kulak mıhının şekli şemaili nasıldır,  o konulara girmedim. Boyunduruğu anlatmadım.
 
İrençberler Hoşça Tutun Öküzü.
 
Çiftiniz çubuğunuz harmanınız bereketli olsun.
 
 
Antalya Gazipaşa haberler olarak:
Antalya Gazipaşanın Tarihi Ve Özellikleri, Gazipaşada Âdet Ve Gelenekler, Gazipaşada Kültür Ve Sanat'a her zaman destekleri ile bilinen Araştırmacı yazar, Gazipaşanın bir değeri sn. Ali Yıldız hocamız'a ilgili yazıları için teşekkür ederiz. Haber içeriğindeki resimler ve video'nun yasal hakları sn. Ali Yıldız'a aittir. 
 


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler