loader
Vedat Sümbül

Vedat Sümbül "Gazipaşa…"

Kütüphanemde bir hazine gibi sakladığım Denize Düşen Taşlar kitabını öpüp göğsüme bastırıyorum.) Şehriban’la her seferinde kesişiyor yollarımız ve ilçeye dair havadisleri alıyorum..

Vedat Sümbül "Gazipaşa…"
 
Yüreğimde taşımaktan hiç bıkmayacağım bir sızı… Betona teslim olduğumuz, sonsuz kirlendiğimiz bir çağda, anı defterimde gülümseyen çocukluğum, ilk gençliğim… Hayat beni çok yorduğunda, yüreğim avucumda sığınabileceğim, beni şair eden, sımsıcak bir liman…
 
Kitaplarımla, şiirlerimle, türkülerle dolu bir yalnızlıktır yaşadığım ve hiç şikâyetim yok beni var eden bu yalnızlıktan; ama kimi zaman duvarlar üstüme gelir, görünmez bir el boğazıma sarılır... 
 
Böyle anlarda, sevmem telefona sarılıp birilerini kederimle yormayı. Kapayıp gözlerimi, Gazipaşalı bir düşe sığınırım, yeter bana… Benim Gazipaşa’ma dair bir düş… 
 
Bütün düşlerimde 15 yaşındayım nedense… O halde yıl 1979-1980 falan olmalı…
 
Evden çıkmışım ve başım bulutlarda. İnek sağan annemle şakalaşıp Hal Yolu’ndan çarşıya doğru gidiyorum. Her seferinde ya Ağası ile ya da Atay’la karşılaşıyorum, beni çarşıya götüren o büyülü yolda. (Atay deyince elbette, babası, Gazipaşa’nın onuru Mehmet Fahri Oğuz geliyor aklıma. 
 
Kütüphanemde bir hazine gibi sakladığım Denize Düşen Taşlar kitabını öpüp göğsüme bastırıyorum.) Şehriban’la her seferinde kesişiyor yollarımız ve ilçeye dair havadisleri alıyorum ondan. Terminalden geçiyorum ve Kazıkçı Nuri, gene yemek hazırlıyor kendine özenle… Nasıl da imreniyorum ona…
 
Oy oy oy… İlçemin yakışıklıları Kirman, Ali Paşa filmlerden çıkmışçasına 
 
şık, boy gösteriyorlar Ali Abi’nin petrolünün oralarda ve traktörünün üzerinde pos bıyıklarını bura bura Şeker Ağa geçiyor yanımızdan. Sahi Şeker Ağa’m, hiç selamsız geçmedin yanımdan… Hiç esirgemedin “merhaba”yı… Hemen arkalarında kovboy kıyafetleriyle Adnan Abi… Şimdilerde tekerlekli sandalyesinden beni selamlayan, kalp ağrım, dünya güzeli bir adam… Nihayet eski postanenin oralarda Dayı Bahri… Hep kederli, hep yorgun, hep güzel yürüyüşlü bir efsane…
 
İşte çocukluğumun çarşısı… Tertemiz… Hapishanemiz bile ürkütücü değil… Motorlarının üzerinde bağdaş kurmuş, müşteri bekleyen motorcular ve onlara nispet yaparcasına çift silindir jawa’sıyla caddeden geçen, gömleği rüzgâr dolu, Giritli Yakup… 
 
Bu Arap Ziraatçi’nin hiç derdi yok mu Allah aşkına? Hep gülümsemek, hep neşe dağıtmak, nasıl bir hayat ustalığıdır böyle… Ve Bekir Hoca… Deniz Yolu’nda bir bayram provasında bütün okullara, mikrofonsuz, sesini duyurabilen, mezun ettiği her öğrenci hayatta başarılı olmuş bir eğitim anıtı… Öteki eğitim anıtı babamın sevgili arkadaşı…
 
Bayılıyorum bu Numune Lokantası’na… Kuru fasulyeyi daha güzel yapan bir yer görmedim ben…
 
Her gün bir araya gelmezsek olmaz… İçimizde delikanlı bir fırtına; Cemal, Mustafa, Yücel ve ben, Cebeli Tepesi’nden Gazipaşa’ya bakıp silmeliyiz gözlerimizde biriken hüznü… Ya da Kızıl İn’de kumlara uzanıp güzel düşler kurmalıyız… “
 
Şimdilerde betona teslim ediyoruz benim Gazipaşa’mı… 
 
Canımızı yakıyor buna tanıklık etmek… Köyleri, kasabaları, kentleri betonların arasına sıkışmış, nefessiz görmek nasıl da acıtıyor canımızı…
 
Şimdi annem, vakit geceye erdiğinde: “Kapıyı kilitlediniz mi?” diye soruyor. Oysa benim Gazipaşa’mda, kimsenin kilitlenen kapıları yoktu. Kapılar, o kapıdan girmeyi sevinç bilen herkese, sonuna kadar açıktı. Kapılar kilitleniyor ya Gazipaşa’da şimdi, sanki çocukluğumu boğazlıyorlar…
 
Benim Gazipaşa’mda, Osman Tatlıcı’nın tarih anlattığı herkes tarihi bilirdi. Uğur Yetkin’in, Hüseyin Çalışkan’ın öğrencisi olup da şiir sevmeyen öğrenci olmazdı. Halis Demirci ve Mehmet Kısaarslan varsa, korkuya yer yoktu… Halis Demirci’nin çalıştırdığı bir takım illede gök gürültüsü gibi girerdi sahalara. 
 
Mehmet Başaran elini omzunuza koyarsa, çiçeklenirdi içinizdeki bozkır… 
 
Şerif Özyıldız’dan öğrendik zarafeti ve çok sevdik onun çocukları olmayı…
 
Gündüz dövüştüğümüz adamla, akşam, güneşin denizde boğuluşunu beraber izleyip utanırdık kavga etmekten. Özür dilemeyi de beceremezdik; ama gerek de kalmazdı sözcüklerde boğulmaya… Yan yana dururduk güneşin solduğu yerde, yeterdi…
 
Benim Gazipaşa’mda, biri ağlarken gülmek yoktu… Düğünler hepimizin düğünü, cenazeler hepimizin acısıydı… Bir senfoniydi çoğulluğumuz… Ah Sünne’ye Giderken, Yolda Bayram Ederken, dinerdi bedenimizi tüketen tüm acılar…
 
Uzay Çağı’ndayız şimdi ve ne tuhaf, insan kanı sudan ucuz… Oysa benim Gazipaşa’mda, topu topu beş bin kişi, insanı sevmeyi ibadet bilirdik… Bir insanı sevmek, bir insanın yarasına merhem olmak, dudaklarımıza yerleşen uçsuz bucaksız bir gülümseme demekti… Adları değiştirildi köylerimizin, ne acı… Bilos’ta bir ağaç yansa, su bulamazsak gözümüzde bir damla yaş, dağlara vururduk kendimizi… 
 
Hayrados’un kekik kokulu pınarlarından bir tas su içmek, Kaf Dağı’nın ardındaki hayal aşklara bedeldi… Gazipaşalı yazar, can dostum Zeyyat Şahin’in de dediği gibi: “Şimdilerde, çiçekler dahil, her şey kokuyor; oysa bizim Gazipaşa’mızda her şey tüterdi. Mis gibi…”
 
Şimdi herkes, arabesk şarkılara dolanıp kaldı; ama benim Gazipaşa’mda, Gazipaşa Gelişim Orkestrası’nda, Ali Abi, Fazıl, Yücel ve Gök Hasan, evrene açarlardı ufkumuzu…
Seviyorum yalnızlığı… 
 
Ne kadar yalnızsam o kadar Gazipaşalıyım… O kadar şair… Göğüs kafesim tutuşana kadar gelsin keder… 
 
Mumdan bir gemide ateş denize atsınlar beni… Nasıl olsa benim Gazipaşa’ma gider bindiğim tüm gemiler… Sonum Çamlı Mezarlık olana kadar varım bu büyüde emeklemeye…
 
Elbette hayat, değişen ve dönüşen bir maceradır; keşke dönüşse yine ve o yıllara dönebilsek… Hep o yıllarda kalsak… Anlat anlat bitiremesek Gazipaşa’yı…
 
Antalya Gazipaşa Haberler Olarak Tavsiye Linklerimiz;
Bu Linkleri Tıklayarak Gazipaşanın Tarihi Ve Özellikleri ve Gazipaşada Âdet Ve Gelenekler Haberlerimizi'de İnceleyebilirsiniz…

 



Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler