Rusya'ya Yaptırımlar Yolda, Soğuk Savaş Dönemi Gibi...
ABD Savunma Bakanı Austin, yaptığı açıklamada Rusya Devlet Başkanı Putin'in Ukrayna'ya girme konusunda henüz nihai karar vermediğini ama artık bunu yapma konusunda kabiliyete eriştiğini vurguladı. İşte detaylar...
ABD Savunma Bakanı Austin, Putin'in Ukrayna'ya girme konusunda nihai karar verdiğine inanmadığını ama artık bunu yapma kabiliyetine eriştiğini söyledi.
Soğuk Savaş Dönemi Gibi
ABD Savunma Bakanı Austin, Rusya'nın Ukrayna'ya müdahalesinin, Moskova'nın batısında güçlü ve kararlı bir NATO istemediği anlamına geleceğini söyledi.
ABD Genelkurmay Başkanı Milley, Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri yığınağının yakın zamanda benzerini görmediklerini, durumun Soğuk Savaş dönemindeki gibi olduğunu söyledi.
Rusya'ya Yaptırımlar Yolda
Biden yönetimi, ABD'nin en büyük bankalarıyla Rusya'ya Ukrayna'yı işgal etmesi durumunda olası yaptırımları görüştü.
Bloomberg'ün haberine göre, Biden yönetiminden üst düzey yetkililer, Citigroup, Bank of America, JPMorgan Chase & Co. ve Goldman Sachs gibi ülkenin en büyük bankalarını Rusya'ya olası yaptırımlar hakkında bilgilendirdi.
Biden yönetimi, bankalarla Rusya'ya yaptırımların, 2018'de küresel alüminyum tedarik zincirinin kesintiye uğraması ve yüzde 30 fiyat artışı gibi benzer sorunlar yaratıp yaratmayacağı endişesini paylaştı.
Abd, Rus Bankalarına Ve Devlet Şirketlerine Yaptırımı Gözden Geçiriyor
Wall Street Journal gazetesine göre ise Biden yönetimi, büyük Rus bankaları ve devlet şirketlerine yönelik yaptırımları değerlendiriyor.
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali durumda yaptırım uygulanacak bankalar arasında nihai karar olmasa da VTB Bank gibi Rusya'nın en büyük devlet bankalarından birkaçı bulunuyor ve gelişmiş mikroelektronik ihracatı yapan kilit sektörlerin hedef alınması gözden geçiriliyor.
ABD'li bir yetkiliye göre, Rusya'nın petrol ve doğal gaz ihracatına yönelik yaptırımlar ve Moskova'nın küresel SWIFT sisteminden çıkarılması şimdilik gündemde yer almıyor.
Krizin Tarihçesi Ve Taraflar Ne İstiyor?
Ukrayna'da iktidarda bulunan ve Rusya yanlısı olduğu bilinen Viktor Yanukoviç'in 2013'te Avrupa Birliği Ortaklık Anlaşması'nı askıya almasıyla ülkede başlayan kriz, "meydan olayları" olarak bilinen şiddetli protestolarla 2014'te de devam etti.
Protestoların şiddetinin artmasıyla Yanukoviç Rusya'ya kaçarken, Ukrayna'nın geçici bir hükümet ve hazırlıksız bir orduya sahip olmasını fırsat bilen Rusya, Mart 2014'te Kırım'ı yasa dışı bir şekilde ilhak etti.
Kırım'daki kriz kısa sürede Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesine sıçrarken, buradaki Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. "Donbas" denilen bölgede, Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 8 yıldır sürüyor.
Rus yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında devam eden çatışmaları durdurmak için 2014 ve 2015'te Minsk Anlaşmaları imzalandı.
Anlaşmalara göre, bölgede ateşkes sağlanacak, esir takası yapılacak, Kiev yönetimi merkezi gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerini artıracak ve Donbas'a özel statü sağlayacak anayasa değişikliği yapacaktı.
Rus yanlısı ayrılıkçılar ise Ukrayna-Rusya sınırının kontrolünü devlete geri verecek, bölgedeki silahlarını çekecekti. Ancak bugüne kadar iki tarafın karşılıklı birbirini ateşkesi ihlal ettiğini suçlamasıyla anlaşmalar yürürlüğe konmadı.
Rusya, Ukrayna'nın NATO'ya girmesini ve NATO'nun Rusya sınırlarında daha fazla genişlemesini "kırmızı çizgi" olarak tanımlarken; ABD ve NATO'yu, Ukrayna'ya silah sevkiyatları yaparak gerilimi körüklemekle suçluyor.
Ukrayna ise 2020'de "NATO genişletilmiş fırsatlar partneri" statüsünü almıştı. Toprak bütünlüğünü sağlamak isteyen Kiev, bu sorunun çözümü için de bir an önce NATO Üyelik Hareket Planı almak ve üyelik görüşmelerini başlatmak istiyor.