Bir haftadır onu göremiyordum, havalar soğudu, belki o yüzden gelmiyordur dedim. Ama bugün öğrendim ki o amca ölmüş. Alman toplumu giderek yaşlanıyor. Birçoğu da yalnız...
Durak’taki O Amca Ölmüş...
Fatih Yılmaz
Oturduğum şehirde oğlumun ana okuluna giden yolda bir otobüs durağı var. Her gün bu yoldan okula gideriz, her sabah bu otobüs durağında oturan, yaşı 70'lere dayanmış bu amcayı görürüm. Adını da "Durak Amca" koydum, zira yağmur, kar, kış hiç fark etmiyor, haftanın beş günü bu durağa gelip, saatlerde burada oturuyor.
Bir gün hava -2 derece, aşırı soğuk ama amca yine orada. Dayanamadım gittim yanına niye her gün buraya geldiğini ve saatlerce niye burada oturduğunu sordum.
İşte cevabı; "Ben yalnızım, hem de yıllardır. Kimsem yok, evim de şu ileride. Evde canım sıkılıyor, boğuluyorum, her gün buraya geliyorum, burada en azında sürekli insan görüyorum"
Bir haftadır onu göremiyordum, havalar soğudu, belki o yüzden gelmiyordur dedim. Ama bugün öğrendim ki o amca ölmüş.
Alman toplumu giderek yaşlanıyor. Birçoğu da yalnız, huzur evlerine gitmek istemeyenler yalnızlıktan dolayı büyük bir bunalım içinde. Alman toplumuna kıyasla Türk toplumunda akrabalık, anne-baba, çocuk ilişkisi kuvvetlidir. Yaşlanınca ne anamız, babamız bizden ayrılabilir, ne de onlar çocuklarından torunlarından.
Alman ailelerinde çocuk 18 yaşına geldiğinde artık kendi yoluna gider. Ailesi ondan evden ayrılmasını, kendi hayatını kurmasını ister. Senede bir gün Weinachten dedikleri özel günde bir kez buluşmaları onlara yeter. Bizdeki güçlü akrabalık bağları, yaşlılarımızın daha az depresyona girmesinin en önemli sebebidir.