Hani “Gazipaşa Hepimizin”di !!!
2020 yılının başlarında Çin’de ortaya çıkan Covid-19 virüsünün dünyanın başka yerlerine, özellikle de ülkemize giriş yapıp yapmayacağı konusunda endişeler yaşarken gözbebeğimiz Gazipaşa Sahillerine “Rant Virüsünün” giriş yaptığını duyarlı birkaç arkadaşımızdan öğrendik.
Bu arkadaşlarımızın başlattığı kıvılcım çok kısa sürede dört bir yandan görünen büyük bir ateşe dönüştü. Öyle ki içinde Gazipaşa ve çevre aşkı olan binlerce kişi büyük bir dayanışma örneği göstererek ilçemize, doğamıza, kültürümüze, tarımımıza sahip çıkmaya başladı.
Türkiye’nin değişik yerlerinde oturan Gazipaşa sevdalıları yanan ateşe ellerinden geldiğince odun taşımaya başladı. Ateş öylesine görkemli hale geldi ki Gazipaşalı oluşun olmasın tüm doğaseverlerin yüreğine umut, rantçıların yüreklerine ise korku salmaya başladı.
Kısa sürede yerel ve ulusal medya ilçemizde verilen doğa ve gelecek mücadelesini gördü ve konu ciddi olarak tartışılmaya başlandı. Hayatlarında Gazipaşa adını sadece Atatürk olarak bilen, ilçemizin varlığından bile haberdar olmayan çok sayıda kişi ilçemizin mücadelesini öğrenmeye, öğrendikçe de destek vermeye başladı.
Yine bu dönemde kolektif bir düşünme ortamında ilçemiz için bir araya gelen kitleyi “GAZİPAŞA HEPİMİZİM PLATFORMU” olarak adlandırmaya başladık.
Bu isim de öylesine tuttu ki yedisinden yetmişine binlerce kişi tarafından bilinen, takip edilen ve desteklenen bir platform haline geldik. Platfom kısa sürede sadece çevre mücadelesi verilen bir konumdan Gazipaşa tarımı, turizmi, kentleşme planı gibi onlarca konuda çözüm üretilen, üretilen çözümlerin kamuoyu ile paylaşılan bir konuma geldi.
Benim gibi yarım aşırı devirmiş yürekler için tehlikeli bile olabilecek bir heyecanla hep birlikte çalışmaya başlamıştık. Öyle ya: Gazipaşa Hepimizindi; Gazipaşa hem geçmişimiz, hem bugünümüz hem de yarınımızdı.
Bu süreçte ilçemizin sahip olduğu güzellikleri kendilerine gelir kapısı olarak gören çevreler başta olmak üzere bazı kişi ve kesimler tarafından Platformumuz karalanmaya çalışıldı. Ama bu yönde yapılan hiçbir suçlama, karalama veya benzeri çaba sonuç vermedi; Platformumuz inadına daha da büyüdü, çıkardığımız ses daha gür çıkmaya ve daha çok kişiye ulaşmaya devam etti.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Hepimizin Gazipaşa’sı yerine Benim Gazipaşam diyen bazı platform üyeleri kendi egolarına yenik düşerek ortak çalışmadan geri durmaya, hatta ellerindeki imkanları Platfomun gelişimini engelleyecek şekilde kullanmaya başladı.
Kısa sürede rantçı çevrelerin veremediği zararı kendi kendimize vermeye başladık ve bu süreç Platformumuzun bölünmesine, sonrasında sahip olduğu ışığın sönmesine neden oldu.
Ne yazık ki kısa sürede kendi ellerimizle büyüttüğümüz ateş, yine içimizde bulunan bazı eller tarafından söndürüldü.
Bu kişiler Gazipaşa Hepimizin mottosu yerine, Benim Gazipaşam diyerek kendi yollarından gitmeye başladı.
Belki herkes kendi çapında, kendi bildiği şekilde mücadelesine devam ediyor olabilir; ancak imece bir çaba olan Platformum yarattığı enerji ve sinerjiyi yaratmaktan çok uzaktayız. Bu durumun en çok kimleri mutlu ettiğini sanırım söylemeye gerek yok.
Bu beklenmeyen son ben ve benim gibi düşünen, Gazipaşa sevdasını her türlü kişisel beklenti ve kırgınlıktan yüksek tutan binlerce kişi için büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Bir bakıma kendimizi aldatılmış hatta kullanılmış hissine sevk etti. Ancak ne olursa olsun yoğun pandemi yasaklarına rağmen verdiğimiz olağanüstü mücadele yarım da kalmış olsa hayatlarımızın en özel bölümlerinden biri olarak kalmaya devam edecek.
İlçemizin doğası, kültürü, geleceği için var olan tehdit dünden de fazla olarak devam etmektedir.
Bu nedenle yüreklerinde Gazipaşa Sevdası taşıyan herkesin kişisel kırgınlık ve kızgınlarını bir yana atarak tekrar bir araya gelmesine her zamankinden daha büyük ihtiyaç vardır. Aksi takdirde bölük pörçük verilen mücadele günün sonunda rantçıların iş makineleri altında kalmaya, beton bloklar içinde havasız kalıp boğulmaya mahkum olacaktır.
Şu gerçek bilinmelidir ki: kendi egolarına karşı galip gelemeyenlerin toplum adına verilen mücadeleleri kazanması mümkün değildir. Doğa, toplum ve gelecek için verilen mücadelenin ilk adımı egolarımızla mücadele ederek yola kişisel egolarımızdan kurtulmuş olarak çıkmaktır.
Haydi hep birlikte “BENİM GAZİPAŞAM” yerine “GAZİPAŞA HEPİMİZİN” için mücadeleye tekrar başlayalım.
Sevgi ve saygılarımla.