Azap Ve Araf
Kimse kendinde değil, kimse kendisi değil. Kendisi olmaya ve kendini bulmaya çalışanlar Araf’ta kalanların ızdırabı içinde. Ruhlarında cehennem arifesinin sızısı, gözlerinde bütün kayboluşların anlamsız bakışı..
Kendini arayanlara ve kendisinde kaybolanlara merhamet, çoktan terk etmiş coğrafyamızı. Bu yüzden ruhları azap içinde, mekanları Araf herkesin.
Kendisi olmayanların ve kendinde kaybolanların sızısı başka ruhlara da sirayet ediyor ve kimse farkında değil bunun. Merhameti olmayanların melanetin nerden geldiğini anlamaları imkansız çünkü. Bu yüzden de melaneti def etmek için giriştikleri her taarruzdan elleri boş dönen insanlar. Kendisi olmayan ve kendinde olmayanların başkasını anlaması olanaksız. İnsan, önce kendisini tanımakla başlamalı nişe, kendisini bularak çıkmalı yola.
Kendisini bulamayanlar, yitiklerin peşinde boşuna yol teperler. Yitiklerin içlerindendir çünkü, yitirdikleri ve eksiklikleri ruhlarını saran azapta, içinde kıvrandıkları Araf’tadır. Azaba ve Araf’ta oluşan sebep yitirdikleridir. İçinde kayboldukları ve içlerinde kaybolanlardır bunlar. İnsan kendisini bularak ve kendisi olarak Araf’tan kurtulur ve azabı def eder ruhundan.
Merhameti lügatimizden çıkarıdğımızdan beri, rahmeti eksildi, göklerin ve yüreklerin. Merhamete merhametsiz taarruzlarla saldırınca, Araf kapılarının ardında kilitli, azap denizlerinde mecalsiz kaldık. Dört yanımız su ve kara çok uzak. Kendimiz olduğumuzda ve kendimize geldiğimizde merhametin merhametine sığındığımızda görünecek ufukta kurtarıcı gemiler.
Azabımıza son verecek ve bizi Araf’tan çekip çıkaracak eller o zaman uzanır bize. Ve bize uzanacak eller, bizim uzattığımız eller kadar güçlü; bize gösteriloen merhamet, merhametimiz kadar merhametli olacak. Görmeden geçip gittiklerimiz, Bizi görmeden geçip gidecekler; çığlığımıza sağır, merhamet dileyen bakışlarımıza kör olacakalr merhametimizi esirgediklerimiz.
Kendisi olmaya ve kendini bulmaya çalışanlara fırlattığımız umarsız bakışlar bir bumerang gibi gelip bizi bulacak. Ruh sızılarına güldüklerimiz, ruhumuz sızlarken kahkahalarla geçip gidecekler yanımızdan. Araf’tan ve azaptan kurtulmanın, melaneti def etmenin yolu merhametin lügatlerimize, cümlelerimize ve kalbimize yani ana yurduna geri dönmesidir.
Merhameti olmayan kalp Araf’a ve azaba müstehaktır.