Hainsiniz hem de çok hain! Ot bitmeyen, kuş ötmeyen dağlar ve ovalar bırakacaksınız çocuklarınıza. Ve çocukluğu olmayan çocuklar getirdiniz dünyaya.
Hainsiniz hem de çok hain! Yılda bir hafta bile kalmayacağınız evler için tosbağaların, yılanların evlerini yok ettiniz. Dağı taşı taş yüreklerinizle ve taşlaşmış bakışlarınızla kirlettiniz. Ve çocuklarınızı, bütün bunların onlar için olduğu yalanıyla kandırdınız.
Hainsiniz hem de çok hain! Ne gök bıraktınız ne de yer. Yerin yedi kat altına ve ve yetmiş kat üstüne betondan imzanızı attınız. Doymayı bilmeyen iştahınızla hepimizi doyuracak toprakları yok ettiniz. Ve çocuklarınıza sadece fotoğraflarını bıraktınız iyi şeylerin.
Hainsiniz hem de çok hain! Hepimize bir gelecek vaat edip geleceğimizi çaldınız. Işıkları gözlerimizi aldı kurduğunuz kentlerin, diktiğiniz betondan tapınakların göremedik hiçbir şeyi. Dağları , ovaları terk ettik; peşinizden koştuk. Ve utandık çocuklarımızdan sizin yüzünüzden.
Hainsiniz hem de çok hain! İhanetinizi fark ettiğinizde yalnız bizim çocukların değil sizin çocukların geleceği de çalınmış olacak ve siz de utanacaksınız çocuklarınızdan ama korkarım sizde utanacak yüz yok çünkü hainsiniz.