loader

Urummu’dan- Rum’a (Anadolu’ya) -3

Ali YILDIZ
Yazar:Ali YILDIZ
Bu yazı

Urummu’dan- Rum’a (Anadolu’ya) -3
 
Anadolu’yu anlamak için, onun tarihi çevresine biraz vakıf olmak gerek.
 
Bir köprü veya at başı şeklindeki bu toprağa, eski medeniyetlerin insanları nereden ve hangi şartlarda geldiler?
 
Üç tarafı denizlerle çevrili bu yarım adanın en eski sakinleri çoğunlukla doğudan gelmişlerdir.
 
Efsanelerin dışına çıkarak tarihsel sürece bakıldığında Kafkaslar üzerinden Hattiler(Hititler),doğudan Hurriler, güney doğudan Akadlar, Karadeniz ve boğazlardan Luviler M.Ö.3. bin yılda Anadolu veya çevresine gelmiş görünmektedir.
 
Asya’da çoğalan insan kaynakları, bir birini iterek Anadolu ve çevresinde yerleşmiş ve eski çağ Anadolu medeniyetine katlıda bulunmuştur.
 
Şimdi biz biraz doğuya gidelim.
 
Anadolu’nun doğu komşusu İRAN topraklarında M.Ö. 3. Bin yılda Elamları görmekteyiz. Elamlar Asya kökenli bir halk olarak, İran’ın batısında ve Mezopotamya’nın doğusunda önemli yerleşimler ve medeniyet merkezleri kurmuş bir toplumdur. Başkentleri antik Sus şehridir. Elamların ve İran’nın kuzeyinde de Proto Alpen olarak adlandırılan ve Türkistan’dan buraya göçen halklar vardı. 
 
Bunların hangi itkilerle buraya taşındığına dair ancak teorilerden söz edilebilir. Elamların öncesinde Persiya denilen bölgede sonradan İranlı olarak adlandırılan ve Hindistan tarafından gelen proto- Negroidler olarak isimlendirilen başka halklar vardı. 
 
Asyanik bir toplum olan Elamlar bunları yenerek topraklarına yerleşti. Elamlar Güney batı İran’da yaşarken kuzey Mezopotamya insansızdı. Elamlar buraya doğru sarktılar. Bu sırada Güney Mezopotamya’da Sümerler vardı. 
 
Sümerler Güney Mezopotamya’ya daha erken gelmiş Turani kökenli halkların oluşturduğu bir medeniyet kurmuş, Türkistan merkezli Anav kültüründen tekerleği, seramik aletleri,  geometriyi, Mezoptamya’ya taşımış, yazıyı icad etmiş, bronz çağını başlatmış, astronomi, hukuk, gök bilim, tarım, sulama teknikleri gibi konularda insanlığa miras bırakmış bir medeniyetti. 
 
Bu medeniyet bir zaman sonra refahın artmasıyla savaşçı gücünü kaybederek kuzey tarafa yerleşmiş olan Elamlara yenildi.  Elam bölgesi Batı İran yaylalarından Dicle Nehri ve Diyala nehri vadisine, Van Gölü’nün doğusundaki Urmiye Gölü civarına, yine günümüzdeki Güney Azerbaycan’a hâkim olmuştu. 
 
Urummu’dan- Rum’a (Anadolu’ya) -3
 
Sonradan bu medeniyetin sahiplerini savaşarak yıkan Akadlar bu bölgeye YÜKSEK MEMLEKET anlamında  Elamtu adını vermişlerdi. Ancak çok daha sonra İbraniler bu adı Elam olarak kayda geçirdiler ve artık Elam olarak anılmaya başladı. 
 
Akadların Yüksek memleket adını verdikleri bu bölgeye gelen halkın gerçek adı neydi, kimse bilmiyor.. Aralarında sıkı münasebetler bulunan Sümerler buraya Nim veya Nin adını vermişti. Görüldüğü gibi adını başkalarının verdiği bu halkın kendi adı gerçekten bilinmiyor.
 
Hiçbir medeniyet ortadan kalkmaz ve o medeniyeti kuranlar tamamen yok olmaz, bilakis dönüşür.
 
Sümerler Elam kültürüne yazıyı kattılar, birçok medeni vasıtaları hediye ettiler ancak kendileri de Elam savaşçılarının egemenliğine girerek farklılaştılar.
 
Elamlar İran’ın güney batısında iki merkez kurdular. Bunlar Sus ve Avan siteleridir. Sus veya Şuşun, Şuşan adıyla anılan Sus-I ve Sus II merkezleri güneyde şimdiki antik şehir civarında ve Avan kuzeyde idi. Avan krallığı şimdiki Urmiye gölü civarıdır.
 
Elam yazısı ile Sümer Piktogramları arasındaki benzerlikten, bunların yazıyı Sümerlerden aldıkları veya kendi yazılarını bırakıp Sümer yazısını seçtikleri şeklinde yorumlar vardır.
 
Sözünü ettiğimiz Elamlar, güneyde Sus ve kuzeyde Avan olarak iki egemenlik merkezi halinde devam ederken, Aşağı Mezopotamya’da yeni bir güç olarak doğan Akadlar kral Sargon-I zamanında Elam’ın zayıflayan güney kanadını Sus’u ele geçirmeye çalışmıştır.
 
Bu sırada kuzey kanadından Avan kralı Luhhi-İşan ile de çarpışmış ve bu harplerde Luhhi-İşan ölmüş ve onun toprakları Diyala vadisi ile Dicle’nin kuzeydoğusu ( bu günkü Kuzey Irak) Akad kralının eline geçmiştir. 
 
Akad kralı Sargon-I’e karşı birleşen Elamlılar son bir çırpınışla isyan etmiş, ancak başarılı olamamışlar ve Sus antik merkezi de Akadların eline geçmiştir. Bir süre sonra yaşlı Akad kralı Sargon ölmüştür. 
 
Böylece, Akad kralı Sargon-I’in yerine geçen oğul kral Urummi (M.Ö.2670-2660) Mezopotamya, Güney Doğu Anadolu ve Batı İran’ın hâkimi olmuştur.
 
Şimdi şu soru akla gelebilir:
Akad kralı 1.Sargon fethettiği Proto-Turanilerin Urmiye Gölü çevresi(Kuzey Elam bölgesi) şerefine bu coğrafi adı oğluna vermiş olabilir. 
 
Veya Sargon’dan sonra 10 yıl kadar koca bir coğrafyayı idare eden kral Urummu şerefine coğrafyaya bu ad verilmiş olabilir?
 
Kral Sargon ne düşünmüştü onu bilemeyiz.. Her ne şekilde olursa olsun Anadolu’ya bu ad Akad kralı olan Urummu yoluyla gelmiştir. 
 
Anadolu’ya Rum adının verilmesinin en eski kaynağı budur ve Sami bir toplum olan Akadlar bu adı yönettikleri bütün Anadolu’ya teşmil etmişler onların ahfadı Araplar da bu toprağa Rum, Diyar-ı Rum demişlerdir.
 
Yani Anadolu-Rum adının Grekler, Yunanlar ile bir ilgisi yoktur.
 
Anadolu’ya verilen başka adlar üzerinde bir sonraki yazımızda değineceğiz.
 





Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.