Sanal Alemin Maskarası Olmuşuz!
Fatih YILMAZ
Cep telefonları, internet, sosyal medya hayatımıza girdi gireli etrafımızda ibretlik olaylara şahitlik ediyoruz. Kendimizi bu dijital dünyaya o kadar kaptırdık ki gerçek dünyayı neredeyse unuttuk. Arkadaşlığımız, dostluğumuz, yaşamımız her şey sanal oldu.
Facebook'da, instagram'da 2-3 bin arkadaşı olanlar var ve maharetmiş gibi bu kadar çok sanal arkadaşı olmasıyla övünüyor. Daha önce hiç tanışmadığımız ama bir tanıdığımızın vesilesi ile arkadaş olduğumuz yüzlerce kişi hepimizin listesinde var.
Kendisini doktor, avukat, işadamı, asker, polis diye tanıtan ama hiçbir iş yapmayan sahte profiller var. Normal hayatta bir kıza merhaba demeye bile cesareti olmayan ama Face'de, İnstagram'da karı-kız tavlama derdinde olan milyonlarca abaza var. Nasıl olsa görmüyor diye gece eşleri uyuyunca sabaha kadar başkalarıyla geyik yapan kadınlar, erkekler var.
En kötüsü aile içi muhabbeti de de bitirdi bu sanal alem...
Evde karı-koca, çocuklar arasında iletişim kalmadı. Herkesin elinde bir telefon, kendi dünyasına çekilmiş. Odadan odaya mesajlaşan, iki üç kelime ile geceyi bitiren aileler çoğaldı. Misafir gelmeleri gitmeleri yerine artık sanal geziler yapıyoruz, bayramlarda iki dakika arayıp konuşmak yerine kuru bir mesaj yetiyor.
Bazıları için bu sahte dünya geçim kaynağı olmuş...
Tik-Tok denen alemde para için, hediye için millet zıvanadan çıkmış, olmadık çılgınlıklar yapıyor. Kendi halindeki ev hanımları bile hiç tanımadığı insanlara karşı cinselliğini sergiler hale gelmiş. Canlı yayın yapıp, yatak odasından, ne yaptığından, ne yediğinden bahsediyor.
Gidişat çok kötü, bu sanal alem bizi bozar, bakalım daha neler göreceğiz.