loader
Misak-ı Milli’ye Uzanan Yolda Amerikanın Kaçınılmaz Hezimeti

Misak-ı Milli’ye Uzanan Yolda Amerikanın Kaçınılmaz Hezimeti

Bilinmelidir ki ne Irak’ın ne de Suriye’nin toprak bütünlüğü gibi bir husus söz konusu olmadığı gibi bu topraklarda gerçek anlamda bir devlet hakimiyeti de bulunmamak tadır. Irak- Suriye gibi devlet..

Misak-ı Milli’ye Uzanan Yolda, Amerika Birleşik Devletleri’nin Hezimeti Ve Pkk/Pyd/Ypg//Sdg Yapılanmasının Sonu…
Av. Sedat Çetinkaya
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; yaklaşık yüzyıllık bir aradan sonra, MİSAK- I MİLLİ SINIRLARIMIZA ulaşma noktasında yürütmeye başladığı siyasi strateji bağlamında, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi hakimiyetindeki topraklardaki ilerlemesini adım adım genişletmekte ve hakimiyetini sağlamlaştırmaktadır.
 
Günümüz konjonktürü bağlamında ifade edilen, IRAK’IN VE SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ gibi söylemlere kimse mutlak bir gerçeklik olarak itibar etmemelidir.
 
Bilinmelidir ki ne Irak’ın ne de Suriye’nin toprak bütünlüğü gibi bir husus söz konusu olmadığı gibi bu topraklarda gerçek anlamda bir devlet hakimiyeti de bulunmamaktadır. Irak- Suriye gibi devletler, Devlet-i Aliyye’ye saldıran batılı güç merkezlerinin KENDİ ÇIKARLARINI GARANTİ ALTINA ALMAK VE İSLAM DÜNYASINI PARÇALAMAK için ihdas ettiği ve yine onların desteğiyle bir süre ayakta kalan temelsiz yapılardan başka bir anlam ifade etmemektedir. 
 
Uygun koşullar oluştuğunda// oluşturulduğunda, Türk Milleti’nin kutlu sancağı, ATALARIMIZIN KANLARIYLA SULANAN ve 100 yıl önce GASBEDİLMİŞ toprakları üzerinde tüm ihtişamıyla yeniden dalgalanacaktır. 
 
Milletimizin ufkunun ve devletimizin kudretinin farkında olmayan ve aşağılık kompleksinde boğulmayı tercih eden batı yanlısı bir kesim bu gerçekliğe, barış ve halkların kardeşliği gibi safsatalarla karşı çıkacak olsa da lafla peynir gemisinin yürümediğini ve topraklara ancak SAVAŞMAYI VE KAZANMAYI BİLENLERİN HÜKMEDEBİLECEĞİNİ onlar da öğrenecektir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; batılı güç merkezlerinin, Rusya- Ukrayna savaşı bağlamında ve küresel hakimiyet stratejisinin zorunlu kıldığı güç denklemini tesis etme noktasında ÜLKEMİZİN VARLIĞINA YÖNELİK OLARAK TARİFSİZ BİR İHTİYAÇ İÇİNDE BULUNMALARINI çok iyi değerlendirerek, Irak üzerindeki hakimiyetini genişletmeye devam etmektedir…
 
İRAN, ilk fırsatta Irak’ın güney bölümünü, topraklarına katma siyaseti dahilinde  hareket etmekte ve Türkiye’yi, kendi stratejisi için en büyük risk ve engel olarak görmektedir. İran Şiilerinin, Türkiye’yi ABD’den daha tehlikeli olarak görmeleri de işte tam bu zemin üzerinden şekillenmektedir. İran destekli gruplar ve Pkk, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni tehdit ederken, Irak yönetimi de petrol ve doğalgaz gelirleri üzerinden yeni bir strateji kartı açarken, ulaşmak istedikleri sonuç, IKYB’NİN TÜRKİYE İLE YAKINLAŞMASINI ENGELLEMEKTİR. 
 
Aslında, ileri bir hedefleme doğrultusunda oluşturmak istedikleri Büyük İsrail ile Türkiye arasına tampon devlet olarak yerleştirilmeye çalışılan Pyd//Ypg//Sdg yapılanması ile istediğini elde etme imkanı kalmayan küresel güç merkezlerinin, bölgeyi GİZLİ MÜTTEFİKLERİ İran’a terk etme stratejisine yönelmesi ve bu yönelimden, İran ile Türkiye arasında bir gerilim hatta bir çatışma çıkarma çabası içine girmesi de mümkün görünmektedir.
 
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni; Irak devletinden uzaklaştırmak, ekonomik olarak Türkiye’ye bağlamak ve IKBY lehine de olacak biçimde ortaya koyacağı askeri bir etkiyle yönlendirmek için çok yönlü bir politik strateji izlemeli, IKBY üzerindeki DIŞ BASKILARI bloke edecek bir planı da etkinlikle sahada tutmalıdır. Özellikle dış baskılar noktasında İsrail’i dengeleyecek, İngiltere’yi hareketsiz bırakacak, Avrupa Birliği’ni enerji kartıyla yanına çekecek bir politikanın, çok değerli olacağını söyleyebilmek mümkündür. Aksi bir durumda IKBY’nin Türkiye aleyhine yönlendirilebilmesini mümkün kılan faktörlerin sahada olduğu da gözardı edilmemelidir.
 
RUSYA, Ukrayna savaşı çerçevesinde büyük bir yıpranma ve konsantrasyon kaybı içinde bulunduğundan, SURİYE’DEKİ ETKİNLİĞİNİ BİR SÜRE SONRA ÖNEMLİ ÖLÇÜDE KAYBEDECEK ve oluşan boşluklar rejim güçleriyle birlikte İran yanlısı milisler tarafından doldurulmaya çalışılacaktır. 
 
Bu noktada ülkemizce tercih edilecek siyaset tarzı ve uygulama alanına sokulacak faaliyetler noktasında ise dengeyi iyi tutturmak, geleceğe yönelik olarak Rusya–Türkiye ilişkilerinin bozulmasına neden olacak bir yaklaşım içine girmemek uygun olacaktır. Zira küresel güç merkezlerinin temel hedeflerinden birisinin, Türkiye- Rusya çatışması çıkarmak olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. 
 
Ancak aynı stratejik- taktik yaklaşımın, Fırat’ın doğusundaki Suriye toprakları için uygulanır olduğunu söyleyebilmek mümkün olmamalıdır. Türkiye, bu topraklarda ABD hegemonyası dahilinde oluşan Pyd//Ypg//Sdg varlığına son vermek ve ABD’nin onları yüzüstü bırakmasını sağlamak için baskıyı arttırmalı, Suriye rejiminin ve İran’ın devreye girmesine müsaade etmeden bölgedeki kontrolü sağlamalı, Musul’u askeri olarak tehdit edebilecek bir pozisyona hızla ulaşmalı ve Suriye ile Irak arasındaki sınırı, Kuzey’den bloke edecek bir konuma yerleşmeyi başarmalıdır. 
 
Ayrıca Türkiye, Rusya- Ukrayna barışını da fazlaca zorlamamalı; Rusya’nın yaşayacağı yıpranmayı ve konsantrasyon kaybını, kendi kazancı addetmeli; bu durumu fırsata çevirecek ilerlemeleri gözardı etmemelidir…
Böylece; 
 
ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinde Pyd//Ypg/Sdg yapılanmasını kullanarak oluşturmaya çalıştığı ve hatta Irak Kürt Bölgesel Yönetimi altındaki topraklarla da birleştirmek suretiyle nihai şeklini vermek istediği kukla devletçiğin topraklarının, Türkiye’nin bölgede oluşturduğu düzene ilişkin unsurların etkisi ve  TÜRKİYE’DE YERLEŞİK SURİYE HALKININ VARLIĞININ MESELEYE DAHİL EDİLMESİ SURETİYLE, Türkiye’nin bir parçası haline getirilebilmesinin önü açılacaktır. 
 
Elbette böyle bir siyasi stratejinin; rakı –şarap ve heykel tutkusuyla yaşayan, laiklik söylemi altında müslüman düşmanlığı peşinde gezip, zilletin dibine vurmuş IMF şakşakçıları ve batının gönüllü hizmetkarı konumuna gelmiş işbirlikçi vatan hainleri tarafından anlaşılabilmesi mümkün değildir. 
 
Kudret ve azamet sahibi Devleti’mizin, Kuzey Irak bölgesinde Pkk’ya yönelik olarak yapmış olduğu operasyondan ve Sayın Erdoğan’ın KANDİL’İ TEHDİT ETMESİNDEN rahatsızlık duyan Duran KALKAN’ın, milletimiz için fitne ürettiği ve ülkemizdeki zillet cephesine destek ilanında bulunduğu günlerin artık sonuna gelinmiştir. Boş tehditleri, onursuz yaşamında ipini çeken belki de son söylemi olmuştur… Eninde sonunda kendisi de mensubu olduğu ve CIA adına terörizme hizmet eden insanlık dışı örgütü de Türk Devlet Teşkilatı’nın kahramanları tarafından yok edilecektir. 
 
Binlerce yıllık savaş ve mücadele tarihinden süzülerek gelen Büyük Türk Milleti ve kutlu devletimiz, küresel güç merkezleri adına kuralsız bir hareket tarzıyla vahşete taşeronluk yapan ve ülkemizdeki zillet çukuruna batmış işbirlikçi hainlerin desteğiyle varlığını devam ettirmeye çalışan tüm örgütleri, mensuplarıyla birlikte yok etmeyi başaracaktır. 
 
Ülkemizin tüm şerefli vatandaşları; gerçek amacı, Büyük Türkiye’nin tarih sahnesine çıkmasını engellemeye çalışmak ve küresel güçlere hizmet etmek olan Pkk//Pyd//Ypg//Fetö gibi yapıların ve onların siyasi temsilcileri ile işbirlikçilerinin gerçek yüzünün farkına varmalı; 
 
kendilerini bekleyen büyük bir gelecek yerine, ihanet ve zillet sarmalı içinde yok olmaktan kendilerini kurtarmayı mümkün kılacak bir düşünce biçimine ulaşabilmelidir.
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Suriye ve Irak nezdinde hakimiyet alanını genişletip, Pkk//Pyd//Ypg// Sdg yapılanmasını çökerttikçe, içimizdeki zillet ittifakı da birbirine girecek, ülkemizin bir kaos ortamına çekilmesi için yapılan planlar, küresel güç merkezlerinin elinde patlayacaktır. 
 
Misak-ı Milli’ye Uzanan Yolda, Amerika Birleşik Devletleri’nin Hezimeti Ve Pkk/Pyd/Ypg//Sdg Yapılanmasının Sonu…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler