Gazipaşa Kültüründe Bazı Örf ve Âdetleri Biliyormusunuz?
Gazipaşa’da Doğum Âdetleri
Anne karnında çocuğun cinsiyetinin belirlenmesinde eski zamanlarda çeşitli yöntemler kullanılmaktaymış; fakat yakın zamanlarda teknolojik yöntemlerle cinsiyet belirlendiği için bu yöntemler unutulmuş. Hamile kadın büyüklerinin rehberliğinde geçirdiği hamileliğin ardından çocuk doğunca ailenin ileri geleni çocuğun adını koyar.
Konulan ismin Kur’an’da geçmesine çok dikkat edilir.
Doğumdan sonra komşular ziyarete gelir ve gelen komşulara lokum, bisküvi, çikolata, şeker vb. ikram edilir ve bu dağıtılanlar yörede göbedelik olarak adlandırılır.
Çocuk doğduktan bir hafta sonra çocuğun ilerde çeşitli cilt hastalıklarına yakalanmaması ve vücudunun kokmaması amacıyla komşular davet edilerek ailenin kadın büyükleri tarafından bebek tuzlaması yapılır (Uysal, 2009:211). Bebeğin ilk dişi çıktığında bakla, nohut, buğday ve mısır karıştırılarak pişirilen ve dişleme adı verilen yemek pişirilip komşulara dağıtılır.
Yörede çocuklar 5-10 yaş arasında sünnet ettirilir. Sünnet yapılırken komşulara yemek verilir. Yakın zamana kadar çocukları göçebe hayatı yaşayan Abdallara ilkel yöntemlerle sünnet ettirmek gelenek hâlindeyken son zamanlarda modern yöntemlerle sünnetler yapılmaktadır (Uysal, 2009:213).
Gazipaşa’da Asker Uğurlama
Askerlik yörede çok önemsenmektedir. Çünkü askerlik, hem peygamber ocağı sayılmakta hem de askere gidip gelen gence toplumda kabul görme adına önemli bir statü kazandırmaktadır. Ailelerin durumu iyi olsun kötü olsun mutlaka askere gidecek oğlu için düğün yapmaya çalışmaktadır.
Askere gidecek genç gitmeye yakın hısım ve akrabalarını helallik istemek için ziyaret eder, onlar da gence yolluk adıyla harçlık verir.
Gazipaşa’da Evlenme Âdetleri
Geçmiş yıllarda görücü usulüyle evlilik yaygınken son zamanlarda değişen toplum yapısıyla birlikte gençlerin görüşüp anlaşmasıyla yapılan evlilikler yaygınlaşmıştır. Görüşüp anlaşan gençler ailelerine haber verirler. Erkek tarafı kız eviyle görüşerek uygun bir zamanda kızı istemeye gider ve bu durum yörede düğürcü gitme/ düğürcü gelme olarak adlandırılır.
Daha sonra söz kesilir ve genelde aile arasında kız evinde nişan yüzükleri takılır.
Yine son zamanlarda nişan töreni içinde düğündeki gibi büyük törenler yapılmaktadır. Düğünden bir hafta önce kurban kesilerek dualar eşliğinde oğlan evine köyün gençleri tarafından bayrak dikilir. Düğüne üç dört gün kala, genelde perşembe günleri, kız evine gidilir ve kıza takılacak olan takılar, giyecek elbiseler, düğünde kullanılacak malzeme götürülür ve dönüşte kızın çeyizi getirilir, bu olaya keseneye gitme denmektedir.
Düğünden önceki akşam, genelde cumartesi akşamları, kına töreni yapılır ve bu tören kız evinde olur.
Ertesi gün öğleye doğru düğün başlar. Davetliler çeşitli hediyelerle gelir. Öğleyin konuklara yemek verilir. Kız evinin uzaklığına göre ikindi vaktine yakın gelin almaya gidilir. Eskiden gelin almaya yayan ya da binek hayvanla gidilip ve gelin atla getirilirmiş.
Fakat son zamanlarda motorlu taşıtlarla gelin almaya gidilmektedir. Konvoyun başını bayrakçı çekmektedir.
Bayrak genelde motorsikletli gençlere verilir. Bayrakçı genç, kız evine varınca bayrağa iyi sahip olmak zorundadır. Çünkü kız evinde, damada satmak üzere bayrağı çalmaya çalışırlar. Gelin almaya gelenler de kız evinden mutfak eşyası vb. şeyler çalmaya çalışır. Bunda da amaç damada satmaktır.
Gelin baba evinden dualarla çıkarılır. Dönüşte gelin arabasının önü kesilip bahşiş istenir, buna kütük düşme denir. Eve gelince gelin arabadan inmeden önce indirtmelik adıyla konuklardan para toplanır. Düğünden birkaç gün sonra gelin ve damat el öpmek için aile büyüklerini ziyaret eder. Son zamanlarda bu tür düğün âdetlerinin birçoğu terkedilip düğün salonlarında balo tarzı düğünler yapılmaktadır.