Faşist Ve Su Katılmamış Vatan Haini Konumundaki Yerli Temsilcileri ve İşbirlikçileri...
Av. Sedat Çetinkaya
Küresel çetenin faşist ve su katılmamış vatan haini konumundaki yerli temsilcileri ve işbirlikçileri, ortak bir merkezden hareket ettiklerini ortaya koyacak ve erken seçimi zorlamak için sinerji oluşturmayı hedefleyecek şekilde hareket etmeye başlamıştır…
Türkiye cumhuriyeti devletini, aziz türk milletini, hükümetimizi ve başkanımızı sırtından vurmak için plan yapan hainler güruhu, siyasi ve hukuki sınırlar dahilinde beklediklerinin ötesinde bir cevabı alacaklar ve tarihi önemi haiz bir hezimeti, iliklerine kadar hissetmek suretiyle yaşayacaklardır…
Küresel güç merkezlerinin yönlendirmesiyle harekete geçen ve gerçek bir Türk düşmanı olan ABD Başkanı J.Biden’a hazırlık yapan içimizdeki işbirlikçiler, terörist zihniyetli odaklar tarafından “ GENELE YAYILMAYA ÇALIŞILAN BİR KAOS STRATEJİSİNİ” sahaya sürerek algı yönetimini ele geçirmeye çalışmaktadır.
SMA hastalarının durumu üzerinden oluşturulan saptırılmış ve gerçek dışı bir algı kullanılarak, tornadan çıkmışçasına aynı yönde oluşturulan sosyal medya paylaşımları ve sonrasında Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde yerleşmiş ve öğrencileri ağlarına düşürerek militan devşiren terörist grupların, malum siyasi çevrelerce kanalize edilmesiyle tertiplenen gösterilerle yeşertilmeye çalışılan gezi ruhu, gerçek amacı ortaya koyan argümanlar olarak ön plana çıkmaktadır.
Bu arada Eski Genelkurmay Başkanlarından İlker Başbuğ’un :
“Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu.” söyleminin açılımının ; EY ERDOĞAN, BAK ERKEN SEÇİM KARARI AL YOKSA SONRA ÇOK GEÇ OLACAK” demenin dolaylı yoldan bir anlatımı ve kendini savunma zemini tesis ederek etki oluşturmanın bir taktiği olduğunu da görmek gerekmektedir.
Unutulmuş ve fosil fikriyatının son temsilcilerinden Fikri Sağlar’ın, başörtüsü konusunda yapmış olduğu çıkışın zamanlamasının ve açıklamasının toplumsal karşıtlığı arttırma yönünde değerlendirilmesinin de gözden kaçırılmaması gereği bulunmaktadır.
Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Selahattin Demirtaş hakkında vermiş olduğu kararın ve bu karar üzerinden, karar içeriğiyle bağdaşmayacak şekilde oluşturulan baskı ve söylem birliğinin, aynı amaca yönelik olarak ve uluslararası destek için yönlendirilmiş bir veri olduğunu ifade edebilmek de mümkün bulunmaktadır.
Ancak şimdilik HDP’nin ve PKK’nın, ters yönlü bir toplumsal tepki çekmemek için süreç dışında tutulduğu da görülmektedir. Lakin onların da çeşitli siyasi örtüleri kullanarak sürece dahil olduklarını ve olacaklarını söylemek de mümkün bulunmaktadır.
İçimizdeki işbirlikçiler, küresel güç merkezlerinin kaşarlı temsilcileri, vatan hainleri, teröristler, İslam, Müslüman ve Türk düşmanları, faşist zihniyetlerini göstermeden ve hiçbir özelliği ve önemi bulunmayan durumları büyütüp, kitlesel eylemlere ulaşmak için çalıştıklarını ve boş durmayacaklarını açıkça göstermişlerdir.
BU ÜLKEDE ALGIYI KIRAN ŞEY ;
devletin KAHREDİCİ GÜCÜNÜ sonuna kadar hissettirmek ve içimizdeki hainlerin iplerini elinde tutanların çıkarlarını GÖSTERE GÖSTERE , EZE EZE BOZMAKTIR…
Türkiye’den Suriye cephesinde intikam almak için adeta için için yanan J.Biden, küresel güçlerin tasmalısı Pkk//Pyd//Ypg//Sdg yapılanmasının temsilcileri ve içimizdeki işbirlikçiler, bu topraklarda kazanmanın hayalini kurdukları günlerin çok gerilerde kaldığını ve kazanmak için illegal hiçbir yöntemin başarı şansının olamayacağını acı tecrübelerle öğreneceklerdir.
Türkiye'nin, kendisini bir cihan devleti hüviyetine kavuşturacak büyük bir ekonomik- siyasi ve askeri gelişimi ortaya koyacağını hissettirmesi, küresel güç merkezlerini paniğe sevketmekte ve içimizdeki hainleri de kullanarak bir çıkış aramaya itmektedir.
Ancak Büyük Türk Milleti, çapulcu sürüsüne ne devletini ne de Abdülhamid Han döneminde olduğu gibi liderini kaptırmayacaktır.
KUTLU VATANIMIZIN VE EBEDİ DEVLETİMİZİN EN KÜÇÜK BİR PARÇASI DAHİ İÇİMİZDEKİ VE DIŞIMIZDAKİ HAİNLERE VERİLMEYECEKTİR…