Çağ Ve Hakikat...
Zeyyat ŞAHİN
Çağın kutsadığı hiçbir şey kutsalım değil. Bu yüzden, çağdışı ilan edilmeyi beklemeden, çağı dışına itiyorum hayatımın. Çağa ayak uydurmak yerine, hayatıma ayakbağı olan bütün çağdaşlık gösterilerine yüz çeviriyorum.
Çağın görüntülerine kör ve seslerine sağır bir hayat sürdürerek, sürüye kapılıp oradan oraya sürüklenen bir nesne olmaktan kurtarıyorum hayatımı.
Ne televizyonların flaş haberlerine ne de miting meydanlarının sloganlarına itibar ediyorum. Biliyorum ki, kimse kendine ait olanı söylemiyor. Herkes, bir ezberi tekrar ederek var olmaya çalışıyor. Oysa ezberler, kendi varlıklarının devamı için hakikati ve insani olanı yok eder.
Ezberlerin peşinden koşup bir ezberi hakikatin yerine koyduğumuzda, insana ait ve insani olan ne varsa anlamını yitirir. Ezber, insanın öğrenme, üretme ve hayatı değiştirebilme yeteneğini yok eder. Çağın kutsalları ve kutsadıkları, bize dayattıkları sloganlarla ve bizim için tanımladıkları hayatla öğrenmenin önüne geçmeye çalışıyor.
Biliyorlar ki, öğrenmek özgürleşmektir, değişmektir, değişime ve hakikate yolculuktur. Hakikate doğru yolculuğa çıkanlar, ezberleri ellerinin tersiyle iterler. Ve ezberi hayatlarından çıkarınca, çağın efendilerini efendilik tahtından etmiş olurlar.
Sözlerinde hikmetler aranan efendiler ve ilkelerinde kurtuluş reçetesi sakladığı iddia edilen sitemler, biz köleleştirmenin peşindeler.
Biliyorlar ki, çağın kutsadıklarına ve kutsallarına itibarımız azaldıkça, onlar da itibarsızlaşacak. İşte, tam bu nedenle şunu görmeliyiz: efendilerin itibarsızlaştığı yerde, insan efendileşir.
Kendi hayatına ve hakikatine geri döner. O zaman, bunca çalışmaya, çabaya rağmen bir türlü giderilemeyen eksikliklerin bir anlamı olmadığını ortaya çıkar; çünkü ihtiyaç listemizi, insanın hakikati değil kutsadığımız çağ bize dayatmaktadır. Ve biz, başkasının belirlediği bir liste için bir ömrü heba ediyoruz.
Bu yüzden, çağın kutsadığı hiçbir şey kutsalım değil. Ve bu yüzden çağı hayatımın dışına iterek hayatı ve hakikati keşfediyorum. Çağın çaldığı hayatın ve hakikatin peşinde koşmak, çağın kutsallarının ve kutsadıklarının peşinde koşmaktan daha kutsal…