loader
Birleşik Türk Devletleri’nin Ve Türk-İslam Dünyasının Geleceğini Görmek…

Birleşik Türk Devletleri’nin Ve Türk-İslam Dünyasının Geleceğini Görmek…

Etkili bir güvenlik altyapısına, dünyaya yayılan istihbarat ağına, çok yönlü uluslararası bağlantılara, Müslüman halklara liderlik etme kapasitesine, Türk Dünyası ile...

Türkiye’nin, Birleşik Türk Devletleri’nin Ve Türk-İslam Dünyasının Geleceğini Görmek…
Av. Sedat Çetinkaya
 
Geleceğe ilişkin bir perspektif oluşturabilmek için öncelikle bulunulan noktanın ve sahip olunan değerlerin iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti açısından bir tespitte bulunduğumuzda ÜLKEMİZİN ; 
 
Misafirleriyle birlikte 90 milyonluk bir nüfusa, verimli ve işlenen topraklara, eşsiz bir coğrafi konuma, ticaret ve enerji yolları hakimiyetine, uluslararası taşımacılık ve lojistik imkanlarına, yetişmiş insan gücüne, iyi – çok yönlü ve atılım yapmaya müsait bir üretim altyapısına, büyük bir ekonomiye, güçlü – eğitimli ve iyi teçhiz edilmiş bir orduya, yükselen bir ivmeyle gelişmekte olan silah sanayine, geniş ve etkili siyasi ilişkilere, dünyanın en gelişmiş turizm altyapılarından birisine, güçlü yönetimlerin var olmasını sağlayan Başkanlık Sistemi’ne, etkili bir güvenlik altyapısına, dünyaya yayılan istihbarat ağına, çok yönlü uluslararası bağlantılara, Müslüman halklara liderlik etme kapasitesine , Türk Dünyası ile birliği sağlama noktasında önem kazanan girişimlere ve önemlisi de inanç ve ideal yüklü insanlara sahip olduğunu söyleyebilmek mümkündür.
 
Bu arada Türkiye’mizin, düşmanları tarafından kullanılabilecek tarzda YUMUŞAK KARNI OLMAYAN küresel bir güce dönüşmesi noktasında aşması gereken bazı sorunlarının bulunduğunu söyleyebilmek de mümkündür. 
 
Ödemeler dengesinde cari açık veren bir ülkeden cari fazla veren bir ülkeye geçiş yapmamız, yatırımlarımızı arttırmak için uluslararası alandan gerek sıcak para ve gerekse doğrudan yatırım çekme olanaklarımızı arttıracak girişimlerde bulunmamız, gıda güvenliğine özel bir önem vermemiz, enerji bağımlılığımızın bakiye bölümünü ortadan kaldırmamız, yeni ve büyük pazarlara açılmamız, yeni teknolojilere yatırım yaparak dünya konjonktüründe ön plana çıkmamız, askeri alanda var olan eksikliklerimizi hızla giderdiğimiz gibi dostlarımızı gerek askeri ve gerekse ekonomik açıdan destekleyebilecek bir konuma yükselmemiz, ülkemize yönelen iç ve dış tehditleri dengeli bir şekilde bertaraf edecek dirayeti ortaya koyabilmemiz ve ülkemiz içindeki işbirlikçi zihniyetin yönetime talip olma iradesini kıracak bir siyasi başarıyı tesis etmemiz gerekmektedir.
 
İşte Türkiye Cumhuriyeti Devleti, var olan konumu üzerine birkaç yıl içinde eksiklerini kapatacak bir atılımı gerçekleştirdiğinde, dünyaya ve küresel hakimiyet mefkuresine bambaşka bir pencereden bakabilme imkanını da elde edecektir…. 
 
GÖRÜNEN GERÇEKLİK, önümüzdeki 3 yıl içinde stratejik dengeyi ve yeterliliği sağlamadığımız bir alanının kalmayacağı bir perspektif sunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 3 yıl içinde dünya sathında bir güneş gibi parlayacak ve medeniyetler dünyasının ufkunda herkes tarafından görülebilecek şekilde yükselmiş olacaktır. İşte bu noktadan sonra sıra, güneşin zeval noktasına doğru yükselmesini sağlamaya gelecektir ki bunun için büyük çabalar sarfetmemiz de gerekmeyecek, oluşturmuş olduğumuz altyapı bizi zirveye doğru büyük bir güçle taşıyacaktır. 
 
Küresel salgının olumsuz etkilerine rağmen, 2021 yılının ilk üç ayında 50 milyar Dolar ihracatı yakalayan ülkemiz, 12 aylık süreçte 200 milyar Dolarlık ihracat hedefini dahi aşacak bir yeterliliğe sahip olduğunu ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu durum ise, üretim hacmimizin ve ihracatımızın artmasına bağlı olarak ve ithalatın azalma eğilimine paralel olarak, cari dengemizi sağlayacak şekilde ilerlediğimizi müjdelemektedir. Ülkemizin dövize olan ihtiyacı kullanılarak ve tamamen spekülasyonlara bağlı olarak şekillendirilen döviz kurlarının günümüzdeki seviyesinin bir BALON olduğunu ve özellikle Dolara bağlı olarak şekillenen bu kur seviyelerinin, önümüzdeki süreçte mutlak surette düşüş eğilimini ortaya koyma mecburiyeti içerdiğini herkesin bilmesi gerekmektedir. 
 
Para kazanacağız diyerek hiçbir altyapısı, gerçekliği ve sahibi bulunmayan sanal paralara yatırım yapanların durumu da tıpkı Dolara yatırım yapanlar gibidir hatta daha da vahimdir. Balon patladığında, balonun büyüklüğüne aldananlar , ÇARESİZ PİŞMANLIKLAR yaşayacaklardır. Tezgahtarları tarafından hazırlanan piyasalarda, rekor üstüne rekor kıran Bitcoin gibi sanal paralar, eninde sonunda alıcılarının elinde patlayacaktır. 
 
Dünyanın, gaflet ve dalalet içindeki aymaz yatırımcılarının parasını ele geçirerek, SATIN ALACAKLARI ALTIN İÇİN FON HAZIRLAMA PEŞİNDE OLAN küresel güçlerin, yeni dünya düzeni çerçevesinde oluşturacakları altın talebi nedeniyle yükselecek altın fiyatlarına herkesin hazırlanması gerektiği gibi Merkez Bankası’nın altın yatırımlarını bozarak Döviz stoğunu geliştirmeye yönelmek bir tarafa altın rezervlerini arttırması da gerekmektedir. Ayrıca üretimini hedeflediğimiz yıllık 100 tonluk altın üretimine kısa sürede ulaşmak için çabalarımızı arttırmamız da elzemdir.
 
Unutulmamalıdır ki finansal atyapısı güçlü olmayan siyasi talepler, ertelenmek ve bir başka bahara terk edilmek zorundadır. Ayrıca atı alan Üsküdar’ı geçince, atı da atlıyı da geriye döndürmek hiç kolay değildir.
 
İşte bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlenerek, kardeşleri için her zeminde yol açarken, bağımsız Türk Cumhuriyetleri de kendilerini ileriye taşıyacak faaliyetleri arttırmak, milli bilinci yükseltmek, ortak dil kullanımını geliştirmek ve alfabe birliği sürecini hızlandırmak mecburiyetindedir… 
 
Avrupa- Rusya- Amerika- İngiltere- Çin ve Türkiye ekseninde şekillenmeye başlanan yeni dünya, altyapısı büyük ölçüde şekillenen ve bu yılın Kasım ayında İstanbul’da düzenlenecek zirve ile Türk Konseyi’nden Türk Birleşik Devletleri konseptine geçişi öngören 2040 vizyonunun ilan edilmesiyle temelinden sarsılacak,  KÜRESEL GÜÇ DENGESİNDEKİ ETKİNLİK ; büyük Türkistan coğrafyası , akraba topluluklar ittifakı ve kadim dostlarımızın katılımıyla birlikte dünyanın merkezinde, cihan hakimiyeti mefkuresine sahip olan ve çok uzun zamandan bu tarafa hayalini kurduğumuz kutlu devletin eline geçecektir. 
 
Bu süreçte tüm Türk devletlerinin kendine olan güveni artacak, bağımsızlık aşkı bütün Turan coğrafyasını kuşatacaktır. Bölgede oluşturacağımız baskı ve sahip olduğumuz güçten doğan sinerji ise, düşmanlarımıza ve rakiplerimize diz çöktürebilmek için çok büyük fırsatlar sunacaktır. 
 
Tüm dünyanın elitleri, Turan coğrafyasına akın edecek, İslam dini tüm değerleriyle yükselecek ve kıyamet öncesi dönemde büyük bir Türk- İslam medeniyeti YESEVİ’nin dergahından YENİDEN doğacak VE ALPEREN RUHUYLA ALEMİ KUŞATACAKTIR… 
 
Oluşan bu gücün etkisi ise diğer küresel güçlerin yanında , Ortadoğu- Balkanlar - Hindistan ve Afrika üzerinde her adımda hissedilecek bir hal alacaktır. 
Bu büyük gelişimden rahatsız olarak bu gelişmeyi engellemek isteyenlerin savaşa değin uzanan çabaları da Yüce Allah’ın lütfu ve büyük bir komutanın hatasız stratejisi karşısında sonuçsuz kalacak ve karşımıza dikilenleri perişan kılacaktır.
 
BİRLEŞİK BÜYÜK TÜRK DEVLETLERİ BİRLİĞİ, DÜNYANIN HÜKÜMRAN GÜCÜ HALİNE GELECEK, GÖK BAYRAK CİHANI SÜSLEYECEKTİR…


Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

   
 
 

Benzer Haberler