Yerel gazetelerin önceliği, reklamla ayakta kaldıklarından doğal olarak gazetecilik değil para verenin reklamını yapmak. Yerel gazetelerin gözünde esnaf ikiye ayrılıyor; para veren ve para vermeyen.
Sözde Televizyoncu Ve Gazeteciler Esnafı Böyle Soyuyor!
Fatih YILMAZ
Gazeteciliği mesleğini öyle bir duruma düşürdüler ki, 'Ne iş yapıyorsunuz?' diye sorduklarında insan "gazeteciyim" demeye utanır hale geldi. 10 yılı aşkın süredir Almanya'da yaşıyorum, toplumumuzda gazete okuma alışkanlığı olmadığı için bir zamanlar 300 bin adet satan ulusal gazetelerin satışlarının günden güne nasıl eridiğine bizzat şahit oldum.
Yerel gazetelerin önceliği, reklamla ayakta kaldıklarından doğal olarak gazetecilik değil para verenin reklamını yapmak. Yerel gazetelerin gözünde esnaf ikiye ayrılıyor; para veren ve para vermeyen.
Bu anlayışı da yadırgamıyorum, maalesef ayakta durabilmeleri için sırtlarını reklam verenlere yaslamak zorundalar.
En acısı ise televizyonların durumu. Ulusal ve yerel gazetede çalışanların çoğu en azından bu işin okulundan geliyor ya da alaylı. Yani gazetecilik mesleğini çarşı, pazar gezerek öğrenmişler, haber yazmayı iyi-kötü biliyorlar.
Ama televizyonculuk yapanlar da aynı kalite yok. İşini hakkıyla yapanlar elbette var ama sayısı çok az.
Şimdi Türk televizyonlarının Avrupa yayınlarında yeni televizyoncu-programcı tipler türedi. Biraz alımlı ve güzel bayanlar sunucuyum diyerek ortalıkta geziniyor. Almanya'daki irili ufaklı her esnafı gezip, 500-1000 Euro artık ne kopartabilirlerse onlara mikrofon uzatıp, güya röportaj yapıyorlar. Bunu yaparken de cinselliklerini kullanıyor, adeta cilve yapıyorlar. Bu kadar detayı nereden mi biliyorum, çünkü bizzat bir esnaf anlattı.
Türkçe dersen yok, habercilik dersen yok, profesyonel bir çekim dersen o da yok.
Muhataplarıyla lay lay lom yaparak aldıkları üç beş kuruşu kar görüyorlar. TV kanalları da 'bana yayın karşılığı para ödesinler de ne yaparlarsa yapsınlar' boş vermişliği ile hareket ettiğinden kalite yerlerde sürünüyor. Sırf ekranda görünebilmek, Türkiye'deki eşine dostunu arayıp, "Bak ben televizyona çıkıyorum" diyebilmek için bu sözde televizyonculara abuk subuk paralar veren çok sayıda esnaf var.