Türkiyede Gerçekleştirmek İstedikleri Proje Ve Güncel Hamlelerin Analizi…
Av. Sedat Çetinkaya
Küresel Güçlerin, Dünya Sathında Ve Yerli İşbirlikçilerle Birlikte Türkiye’mizde Gerçekleştirmek İstedikleri Proje Ve Bu Projeye İlişkin Güncel Hamlelerin Analizi…
Kıymetli Dostlarım !
küresel güçler tarafından insanın, yaşama ve algı biçiminin değiştirildiği yeni bir dünya düzenine geçişi sağlamak için bir plan dahilinde stratejik hamlelerin yapıldığı bir süreçten geçmekteyiz. Bu süreci anlamaktan uzak insanlık ise Müslüman Türk Milleti’nin üstün mücadele gücü sayesinde yaşayacağı 100 yıllık bir huzur dönemi gözardı edilecek olursa, kendi sonuna doğru yaklaşmayı sürdürmektedir. Zaten akılcılıktan ve fikir üretmekten uzak ve de ALGILARIN KÖLESİ OLMUŞ bir insanlığın, farklı bir sonu hak ettiğinden bahsedebilmenin olanaksız olduğu da ortadadır.
Herşeyden önce tüm insanlığın, birilerine karşı neden küreselci sıfatını kullandığımızı ve bununla neyi ifade etmek istediğimizi kabaca da olsa anlaması gerekmektedir. Bilinmelidir ki dünyada reel olarak şeytanla işbirliği içinde bulunan ve kendilerinin, insanı yarattığını iddia ettikleri uzaylı bir kavmin temsilcileri olduğu inancına sahip pagan bir topluluk ve bu topluluğun hizmetine girmiş insanlar bulunmaktadır.
BU TOPLULUK ; dünya servetinin çok büyük bir bölümünü, tüm küresel organizasyonları, medyayı, dünya ticaretine yön veren şirketleri, finansal altyapıyı, merkez bankalarını, küresel rezerv para konumundaki para birimlerini, teknolojiyi, ticaret yollarını, enerji kaynaklarını, maden rezervlerini, silah şirketlerini ve devlet yönetimlerini büyük ölçüde kontrol etmektedir. Sadece bu durum dahi, DEVLET-İ ALİYYE’nin dünya sahnesinden çekilmesinden sonra dünyanın nasıl bir sanal yapının içine hapsedilerek uyuşturulduğunu gözler önüne sermektedir…
İşte bu KÜRESELCİ PAGANLAR önümüzdeki süreçte ;
• Birleşmiş Milletler politikaları ve üretilecek çeşitli küresel korkular üzerinden tek dünya devletine,
• Kontrollerinde bulunan tek ve dijital para birimine,
• Herşeyiyle kontrol edilen, teslimiyet içinde yaşamını sürdüren, direnme yetisini kaybetmiş, nüfusu azalmış ve milliyet kavramı ortadan kaldırılmış bir insanlığa,
• Allah inancının ortadan kaldırıldığı bir düşünce sistemine,
• İnsan gıdalarının ve DNA’sının değişime uğratıldığı ve değişime uğramayan paganların, üstün bir varlık olarak ortaya çıkacağı bir yaşam biçimine GEÇİŞİ HEDEFLEMEKTEDİR.
Küreselci paganların bu düşünce sistemi bilindiğinde ve dünya üzerinde gerçekleşen meseleler, bu zihni tutum dahilinde okunduğunda, HİÇBİR ŞEYİN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ OLMADIĞI ve yaşananların büyük ölçüde küreselcilerin amacını gerçekleştirmeye matuf olarak tertiplendiğini söyleyebilmek mümkün hale gelmektedir. Ayrıca olaylar bu bakış açısı çerçevesinde değerlendirildiğinde, Müslüman- Türk kimliği ile yönetilen bir Türkiye’nin varlığının ve geliştirmekte olduğu siyasi – askeri ve ekonomik politikaların, paganların öngördüğü sistemi nasıl bloke ettiği de rahatlıkla görülebilecektir. Zira Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ;
Türk dünyasını birleştirme, küreselcilerin etki alanından çıkma mücadelesi veren müslümanlara liderlik etme ve birlik ruhunu yükseltme stratejisi, paganların tek dünya hayalini TAMAMEN BLOKE ETMEKTEDİR. Çünkü Türkiye’nin ortaya koyduğu bu strateji ; Rusya başta olmak üzere tüm dünyada, “BAĞIMSIZ VE MUTLAK EGEMENLİK SAHİBİ MİLLİ DEVLET ” anlayışını tetiklemekte ve güçlendirmektedir. İşte bu nedenle küreselcilerin Türkiye için öngördüğü politika biçimi ;
Dünyadaki hiçbir askeri- siyasi meseleye karışmamak, ABD gölgesinde ve onun verdikleriyle yetinerek “yurtta sulh, dünyada sulh” diyerek oturmaktan ibarettir. Bu bağlamda Libya’da, Suriye’de, Irak’da, Karabağ’da, Afganistan’da, Katar’da, Somali’de, Arnavutluk’da… ne işimiz var diye ortaya çıkanların, küreselcilerin borazanlığını yaptığı, küreselcilerin tasmalı hizmetkarlarından, bu ülkeye başkan peydahlamaya çalışanların, gerçek bir vatan haini, onlara destek verenlerin de tam bir gafil oldukları herkes tarafından bilinmeli ve herkes, BEN DE BU GAFİLLERİN VE HAİNLERİN İÇİNDE MİYİM DİYE KENDİNİ SORGULAMALIDIR…
Bu arada hiçbir karşılığı olmaksızın oluşturulan ve algı yönetimiyle allanıp pullanıp beyin fukaralarının kullanımına sunulan sanal paraların, aslında tüm dünyada hakim kılınmaya çalışılacak “KÜRESEL DÜNYA PARASI”na geçiş için başarısız kılınacak bir yem olduğu da görülmelidir. Ancak Türkiye’nin dünyanın merkezinde ve İpek yolunun göbeğinde yeni bir üretim ve finans merkezi oluşturacak bir altyapıyla ekonomik olarak yükselmeye başlaması da küreselci paganların tüm planlarını bozmaktadır. Çünkü Türkiye, bu stratejisiyle hem Türk dünyasını hem Kuzey Afrika’yı hem de İslam dünyasını bu küresel tuzaktan ayırdığı gibi oluşturduğu MERKEZİYETÇİ ETKİ nedeniyle çevresini ve Japonya’dan Almanya’ya kadar birçok devleti de küreselci politikalara ters olacak şekilde domine etmektedir…
İnsanlık, Covid 19 gibi üretilen hastalıklar, küresel ısınmanın ve değişen çevre koşullarının olumsuz etkileri, gıda ve su yetersizliği üzerinden oluşturulacak ayaklanma ve çatışmalar, küresel yangınlar, cinsiyet problemleri, ailenin yok edilişi, gerçeklikten kopmuş sanal yaşam biçimi ve eti yenen hayvanlar üzerinde oluşturulacak ve hayvan nesillerini tehlikeye düşüren hastalıklar üzerinden teslimiyete ve ölüme yönlendirilecek, böylece efendilerine hatta KURTARICI OLARAK ORTAYA ÇIKARAK TANRILIK İDDİASINDA BULUNACAK EFENDİLERİNE itaate zorlanacaktır.
Dünya Allah inancını sarsmaya yönelik söylemlerle ve teknolojik bir altyapı hazırlığı ile Allah’ın inkar edildiği bir tiyatroya ya da bir devre hazırlanmaktadır. Peygamberleri ve kutsal kitapları inkar eden deistlerin ve İslam dünyasına fitne sokmak için üretilen propagandaların tek amacı, dinsiz bir pagan hakimiyetine insanları hazırlamaktan başka bir şey değildir. İnsanların dinle olan bağlarının pamuk ipliğine bağlı oluşu ve sağlam bir bilinç temeline dayanmaması bu durumun en büyük delilidir. Ülkemizde Müslüman kimliğine karşı hortlatılmaya çalışılan baskının ve İmam Hatip Liseleri’nin varlığından, okunan ezanının ses düzeyine kadar oluşturulan saldırıların temelinde bu zihniyetin bulunduğu da hiçbirimizin gözünden kaçmamalıdır.
Bu arada insanlığın ve özellikle ülkemiz insanının, hiçbir güvenlik koşulunu içermeyen, ruhsatsız Covid 19 aşılanması için kasıtlı biçimde yönlendirilmesinin, aşılanmaya zorlamak için sürekli varyantların ortaya çıkarılmasının, küreselcilerin dünya politikalarını yönlendirdiği kurumlardan biri olan Dünya Sağlık Örgütü’ne adeta günlük rapor verilmesinin ve bu arada çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi Türk aile yapısını olumsuz biçimde etkilemek için ısrarla dayatılan bazı politikaların, ülkemiz siyasetinin de çeşitli biçimlerde bu etkinin içinde olduğunu gösterdiğini ifade etmek isterim. Bu bağlamda küreselci yaklaşıma hizmet eden bu tür yaklaşımları terk etmek ve milletimizin geleceği için güvenli çıkışlar hazırlamak gerektiğini önemle belirtmek isterim.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin SAVUNMA SANAYİ alanında büyük bir atılım içine girmesi ve dünyanın en gelişmiş ordusunun silah, mühimmat ve teçhizatını tamamen üretebilme kapasitesine doğru hızla yaklaşıyor olması da küreselcilerin dünya hakimiyeti ideallerini tehdit eden bir mahiyet arzetmektedir.
Çünkü ; silahlı, savaşmaya hazır, etkilediği tüm devletleri kendi silahlarıyla donatma yolunda ilerleyen, birleşik silahlı güçler//ittifaklar oluşturacağı aşikar hale gelmiş bir Türkiye’nin küreselci dünyanın teslim olmuş insanlık hedefi düşüncesini bertaraf edeceği de açıktır. İşte herkes ; ülkemizdeki silah üretimini olumsuz yönde etkilemek, nükleer kapasiteye ve kıtalararası füze teknolojisine ulaşmamamız için çalışanların ve kısaca her üretime bir kulp takanların, bu ülkenin milli kimlik taşıyan bir ferdi değil ; hangi mevki ve makamda bulunursa bulunsun, küreselcilerin emrindeki işbirlikçi bir hain olduğunu idrak etmelidir…
Ülkemiz tarihi bir rekor kırarak Ocak- Temmuz döneminde 121,4 milyar Dolar, 12 aylık dönemde ise 201,5 milyar Dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmış, ihracatın ithalatı karşılama oranı da 82,7 olarak gerçekleşmiştir. 6 ay sonra ihracat rakamları 201,5 milyar Doların çok üzerine, ithalatın ihracatı karşılama oranı ise %90’lar seviyesine yükselecektir. Ancak en basit bir olumsuzluğu günlerce sakız gibi çiğneyen küreselci işbirlikçilerin, günlerdir gıkı çıkmadığı gibi yandaşları konumundaki Pkk militanlarınca çıkarıldığı açık olan yangınlar üzerinden her zeminde vatan savunması yapan hükümete saldırmayı marifet sayarak, hizmet ettikleri odakları da gören gözler nezdinde ifşa etmektedirler.
İşte birkaç tanesini ortaya koymaya çalıştığım ancak yüzlerce ayrıntısı bulunan bir meselede, KÜRESELCİLER AÇISINDAN ÖNCELİK, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetiminin, mutlak surette zilleti temsil eden bir yönetimle değiştirilmesinin sağlanmasıdır. TÜRKİYE’MİZ ; Yunanistan – Pkk//Pyd//Ypg yapılanması ile çatışmaya ulaşmayacak bir gerginlikle oyalanırken, yangın meselesi de içinde olmak üzere çok yönlü ve asimetrik bir saldırı ile karşı karşıya bırakılarak, milletimizin psikolojisi ile oynanmak ve algısı değiştirilmek istenmektedir.
YAPMAK İSTEDİKLERİ TEK ŞEY ; İŞBİRLİKÇİ BİR HÜKÜMETİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ NEZDİNDE İKTİDARA GETİRMEKTEN İBARETTİR VE BUNU SAKLADIKLARI DA YOKTUR.
İÇİMİZDEKİ MUHALEFETLE NASIL İŞBİRLİĞİ İÇİNDE HAREKET EDECEKLERİNİ DAHİ İLAN ETMEKTEDİRLER VE YURTDIŞINDAN FONLAMA MEDYA VE KİŞİLERLE İLİŞKİLERİ DE ORTADADIR. ORTAYA ÇIKANLAR İSE VAR OLAN BÜYÜKLÜĞÜN ÇOK KÜÇÜK BİR PARÇASIDIR…
ONLAR BUNLARI YAPARKEN, BİZİM TEK YAPMAMIZ GEREKEN ŞEY ; MÜSLÜMAN KİMLİĞİNE HİZMET EDEN MİLLİ BİR HÜKÜMETİ VE BU BAĞLAMDA SAYIN ERDOĞAN’I İKTİDARDA TUTMAYI BAŞARMAK, HİÇBİR ALGIDAN ETKİLENMEMEK, KARŞIMIZDA SAF TUTANLARIN YALAN VE FİTNE DOLU BAĞIRMALARININ VE ÇIKARDIKLARI ÇİRKEFİN TEK NEDENİNİN KENDİLERİNE YANDAŞ PEYDAHLAMAK VE GÜÇLÜ GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAK OLDUĞUNU UNUTMAMAKTIR.
HERKES, EN YAKINLARI DAHİL OLMAK ÜZERE ÇEVRESİNDEKİ HERKESE KARŞI SARSILMAZ BİR DURUŞ GÖSTERMEK ZORUNDA OLDUĞU BİR MÜCADELENİN İÇİNDEDİR VE BU İMAN, VATAN VE İNSANLIK MÜCADELESİNİN DE DOĞRUDAN DOĞRUYA TARAFIDIR...