Sakalar-Saklar-İskitler -01
Ali Yıldız
Ne kaldı?
Ne kaldı sivri börklü
Sarı yeleli, deri yamçılı yiğitlerden?
Ne kaldı,
Ne kaldı rüzgâr kanatlı atlardan?
Ne kaldı deri çizmelerden, gön kalkanlardan,
Ne kaldı gümüş eğerlerden, gemlerden,
Ne kaldı kolanlardan, kulanlardan, topak evlerden?
Ne kaldı kurganlardan?
Ne kaldı?
Ne kaldı üzengilerden, kurgan üzre kişneyen atlardan, kurbanlardan,
Ne kaldı çelik kılıçlardan?
Ne kaldı şimşek gibi geçen demir donlu Alplerden,
Ne kaldı?
Ne kaldı bıçak kesen Deşt-i Kıpçak fırtınalarından,
Ne kaldı Bengü Taşlardan Bilge Kağan’dan
Ne kaldı?
Ne kaldı İskitlerden Peçenek’ten?
Ne kaldı Selçuk beyi Alparslan’dan,
Ne kaldı Kutalmışlardan,
Ne kaldı Kutalmış oğlu Süleyman Şah’tan,
Uvakoğlu Atsız’dan,
Ne kaldı el açılan Gök’lerden,
Ne kaldı altı ok, yirmi dört boydan?
Aradım köşe bucak.
Ne kaldı?
Yokladım belleğimi..
Açtım kara kaplıyı..
Kara kaplının başında yazıyordu..
Sakalardan başlaaaa!
Sakalardan başlaaa !..
Sakaları unutursan vebali vardır.
Yaban unutmamış da sen neden unutursun?
Başla..
Sakalar Türk ırkının bereketidir.
Önce onları an.
Çatlat kafanı, zorla,
Ne kaldı Sakalardan?
Yazının diğer bölümlerini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:
Daha Önceki Bölümleri'de Okumak İsteyebilirsiniz...