Saka-Tacikistan -43
Ali Yıldız
Tacikistan toprağında SAKA yadigârı.
Bir önceki yazımızda Afganistan’da kısa süre hâkim olan Becce-i Saka’dan söz etmiştik.
Bu yazımızda Türkistan topraklarının güney kanadında ve Afganistan’ın kuzeyinde olan eski Doğu Buhara (eski Badehşan) bugün Tacikistan adıyla anılan ülkedeki Saka izlerini süreceğiz.
Tacikistan, resmî adıyla Tacikistan Cumhuriyeti, 143.100 km² yüzölçümü ve 9.537.645 kişilik tahmini nüfusu ile Orta Asya'da denize çıkışı olmayan bir ülkedir. Komşuları güneyde Afganistan, batıda Özbekistan, kuzeyde Kırgızistan ve doğuda Çin'dir. Resmî dil, en büyük etnik grup olan Taciklerin anadili olan Tacikçedir.
Tacikistan, aynı zamanda Şehid-i Muhterem Enver Paşa’nın Rus-Sovyet güçlerine karşı 4 Ağustos 1922’de yalın kılıç mücadele ederken, kahpe bir kurşunla can verdiği topraklardır.
Eskiden bu ülkenin merkezi Hisar vilayetiydi. Şimdiki başkent Düşenbe’nin çok yakınındadır.
Bu ülkenin %93’ü Pamir dağlarının muhtelif kolları ile her zaman karlarla kaplı dağlık ve iskâna müsait olmayan bir coğrafya olup, ancak % 7’sinde yaşam alanları vardır. Penç nehri ve Amuderya(Ceyhun) Tacikistan’ı, Afganistan’dan ayırır. Ceyhun Irmağının eski antik adı Vakşu, Vahş Suların Koruyucu Ruhu olarak bilinirdi.
Badehşan’ın batısı Horasan, doğusu tarihi Soğdiyana (Soğdlar Ülkesi) ‘dir. Pamir dağlarının güney batısında tarihi bir geçit vardır ki batıdan gelen istilacı güçler Türkistan topraklarına genelde buradan girmişlerdir. Buna Makedonyalı İskender dâhildir. Halen Kafirnihan ırmağı üzerinde İskender adıyla anılan bir taş köprü berhayattır.Bir de İskender gölü vardır.
Kuzey ve doğu Pamir dağlarından güney ve batıya doğru akan ırmaklar bir vadi teşkil ederek vadi etrafında yaşam alanları oluşturur. Vadiye boşalan ırmaklar Kafirnihan (Kafirun), Vahş(Vahan), Kızılsu, Yahsu(Aksu)gibi adlar alırlar. Penc ve Vahş arasında ki eyalet Huttal veya Huttalan olarak bilinir ki Huttal atları emsalsizdir. Bu da burada at yetiştiren önemli bir Türk kabilesinin varlığına işaret eder.(Bknz. Barthold. Türkistan.S.89)
20. yüzyıl başlarında Hisar Vilayetinin merkezinde bulunan ve bugün başkent olan Düşenbe şehri 3000 kadar nüfusu olan bir kasabacıktı.(Ş.S.A. Enver Paşa 3.C.S.635-36)
Şimdi bölgenin eski tarihine bakalım.
Kafirnihan ırmağının eski adı Ramiz idi. Günümüzde de ırmağın baş kısımları Ramit adıyla anılır. Arapça’daki TI ve ZI okunuşlu harflerin kullanımı ile ilgili küçük bir imla değişimi. (Ramazan-Ramadan benzeri) Yukarıda sözü edilen Vahş (Vahan)nehri kuzey doğuda Türk Karlukların ülkesinden çıkarak, Pamir, Raşt ve Kumaz eyaletleri içinden akardı. Raşt şehri bugün var olan Karategin’e tekabül etmektedir.
Bu Karategin şehri, Enver Paşa’nın 1922’de Türkistan İstiklal mücadelesinde aşireti ile destek olup; Afgan Emiri Emanullah Han’a bağlı olan Fuzayl Mahdum isimli Korbaşının memleketidir. Fuzayl Mahdum bir mücahittir.
Kumaz eyaleti Kafirnihan suyunun yukarı mecralarını teşkil eder. Bugünkü Karatağ Derya nehri eskiden Kumaz veya Kum adıyla bilinir ve Kumici Türklerinin yaşadığı bir bölgedir. Kumiciler muhtemelen Türkistan’daki Kumandiler olmalıdır.
Kafirnihan vadisinin kuzeyi Ceyhun’un kollarından biri olan Surhan nehrinin vadisi ile birleşir. Bu Surhan nehrinin eski adı Çagan Rud’dur. Benzeri ırmaklar Kum Rud, Niham Rud, Havar Rud vs adlarıyla devam eder. Buradaki Rud sözcüğü Irmak anlamındadır. Bizim dilimize göre Çagan Irmağı demektir.
Surhan vadisi Saganiyan eyaletini meydana getirir. Bu eyaletin İslam’dan önceki valisi Sagan Hudat unvanını taşırdı. Bu unvandaki Hudat, Farsçadır ve Huda kökünden Hudalar Hudası, daha anlaşılır şekilde ulular ulusu anlamındadır.Demekki Vali bir Saka Ulusu imiş. Tarihçi Mukaddesi’ye göre Saganiyan eyaletinin 16.000 kadar köyü vardı. Saganiyan eyaletinin yirmi dört fersah uzağındaki Tirmiz şehrine göre daha büyük bir kalesi vardı. Ancak nüfusun zenginliği bakımından Tirmiz kadar müreffeh değildi. İslami devirlerde Saganiyan Camisi meşhurdu.
Saganiyan’ın çok güzel kapalı çarşıları vardı. Ekmek ucuzdu ve çok miktarda et tüketilirdi.
HER EVE SU DAĞITILIRDI. (Her eve su dağıtılması buradaki halkın medeniyet seviyesine işarettir)
Sulama ağının iyi olması ile bol miktarda yeşillik ve sebze bulunurdu. Meraların otları insan boyunu geçecek kadar olurdu. Şehir misafirperverliği ile tanınmıştı. Okumuş adam çok olmamakla beraber, fakir insan yoktu.(Bknz. Barthold . Türkistan. S.91-95)
Şimdi asıl konumuza dönelim.
Tacik dilinde Saganiyan olan bu eyaletin adının önünde Saga kökünü görüyoruz. Tacikler de Arap alfabesi kullanırlardı. Arap alfabesinde kalın KA’lar Kale, Kadı, Gafur gibi GAF ݝ harfi ile yazılır ve okunur. İnce KE’ler kelam, kiçik, Keyhüsrev gibi kelimeler KEF ڪ harfi ile yazılıp okunur.
DOLAYISI İLE SAGANİYAN SÖZCÜĞÜNÜN KÖK KISMI SAGA, SAKA’DIR.
Saka köküne gelen –niyan- eki ise mensubiyet ifade eder. Birlikte okunduğunda bizim dilimizde, SAKALILAR veya SAKA MEMLEKETİ demektir.
Günümüzde Tacikistan başkenti Düşenbe’nin güney batısından Kafirnihan ırmağına paralel akarak Amu Derya(Ceyhun) nehrine dökülen Sürhan Derya ırmağı (yukarıda bahsettiğimiz Saka Rud-haritada kırmızıçizgi ile çerçeveli) bizi günümüz Tacikistan’ında Sakalarla buluşturdu. Tanrıya Şükür Olsun.
Bu yazıların çeşitli bölümlerinde Sakaların Türkistan’ın güneyine sarkarak Afganistan ve Hindistan’a indikleri orada devlet ve düzen kurdukları, yüzlerce yıl orada yaşamış olmalarından dolayı hem nüfus hem de coğrafyaya hatıralar bıraktıklarını yazmıştık.
Yazdıklarımıza destek olsun diye Tanrı bize bu kaynakları bulmamızı kolaylaştırdı.
SAKA SU, SAKA DERYA… Sakalar gerçekten bir derya.