loader
Sakalar-Saklar-İskitler- 04

Sakalar-Saklar-İskitler- 04

Bir zamanlar bilinen dünyanın yarısını etki altına alan Sakalardan bize ne kaldı sorusu, belleğimizin karanlıklarında kalan sözcük anı ve bilgileri gün ışığına çıkarıyor. Saka ve su arasındaki..

Sakalar-Saklar-İskitler-

Sakalar-Saklar-İskitler- 04
Ali Yıldız
 
Sakalar okumalarımıza bir girizgâh olsun diye başlattığımız bellek yoklamalarının ÜÇÜNCÜSÜNDEYİZ.
 
Bu seri yazılar 3000 yıl önce kuzey Asya’da başlayıp günümüze kadar Anadolu’ya taşınan bir adın SAKA adının göç hikâyesidir.
 
Bir zamanlar bilinen dünyanın yarısını etki altına alan Sakalardan bize ne kaldı sorusu, belleğimizin karanlıklarında kalan sözcük anı ve bilgileri gün ışığına çıkarıyor. Saka ve su arasındaki bağlantının 3000 yıla varan tarihinden ve Türk ordusunda Saka Ocağından, birliklerinden bahsetmiştik.
 
Bu gelenekselleşmiş görev bundan 106 yıl önce batının en azgın sömürgeci güçlerine karşı yaptığımız Çanakkale Savaşlarında da ifa edildi.
 
Çanakkale Savaşında SAKA HÜSEYİN
 
İkinci Anafartalar taarruzundan sonra, Türk birlikleri Anafarta tepelerine yerleşmişti 35. Piyade Alayı 2.Bölük erlerinden 13 yaşındaki Hayrabolu’lu Hüseyin alayın su ihtiyacını gidermekle görevli idi sabahın alaca karanlığında katırı ile yola çıktı.
 
Bigalı Köyüne gidip, kuyulardan tahta, damacanalara su doldurup geriye dönüşünü akşamın karanlığına denk getirmeye çalışırdı.
 
Katır önde, bizim Saka Hüseyin arkada ama, yola çıkmadan evvel katırının kulağına eğilir, her defasında söylediği sözleri tekrarlardı: “Haydi, 35. Piyade alayının bulunduğu siperlere” katır gide-gele bu yollara alışmıştır.
 
Saka Hüseyin damacanalarına suyu doldurarak “deh” deyip akşam karanlığında yola koyulur.
 
Fakat yolda, Hüseyin’in çenesi durur mu? Gene de çocuktur o 
Bir türkü tutturur yolda.
“Pınar baştan bulanır 
İner ovayı dolanır,
Sende çok haller bulunur,
Al başımdan sevdayı 
Buna can mı dayanır. 
Siperler birbirine yakındır. Birden bire, yanı başında iki karaltı belirir. Sesi duyan Anzaklar Sakayı yakalar.
Kendi dillerinden bağırırlar!
 
“Stop, Dur! Kımıldama!”
Hayrabolulu Hüseyin‘in yapacak hiçbir şeyi yok.
Tutarlar Saka’yı birkaç tokat attıktan sonra Anzak kumandanının karşısına çıkarırlar.
 
Kumandanın tercümanı sorar:
N’apıyorsun sen burada?
Kıpçak bozkırlarında düşman karşısında nasıl davranacağı genlerine işlenmiş olan kadim Sakaların bu küçük torunu Saka Hüseyin akıl almaz bir zeka kıvraklığı ile; su damacanalarını gösterir. 
 
“Bu su damacanalarını kumandanım Mülazım Efendi gönderdi. Düşmanımız da olsa yaralıları susamıştır, susuz kalmasınlar dedi, der!”
 
Anzak Teğmeni kıpkırmızı kesilir… Gözleri dolar. Hüseyin’i tartaklayan devriyeleri bir güzel haşlar. Bir bardak su ikram ettikten sonra onu o gece karanlığında yola göndermez ve orada yatırır. Ertesi gün, bir çantaya konserve, sigara kâğıdı, çikolata tütün vs katıp katırın sırtına yükler ve yolcu eder.
 
Aldığı hediyeleri katırın sırtına vuran SAKA HÜSEYİN ertesi günü 2. Bölüktedir. Gözleri fal taşı gibi açılmış 2. Bölük erleri Hüseyin’in katırdan indirdiği hediyeleri seyretmektedir. 
 
Bu da belleğimizde kalan bir başka SAKA hikâyesidir. Saka, Sak, Uyanık akıllı demektir.
 
Kıvrak zekâsıyla içine düştüğü esareti başarıya dönüştüren bu kahraman SAKA 1975 yılına kadar hatıralarıyla yaşar. Memleketine, elinde su tasıyla heykeli dikilir.
 
SU ve SAKA… Çok güzel
 
Yazının diğer bölümlerini aşağıdaki linklerden okuyabilirsiniz:
 

 



Gazipaşa Haberler Not:
Eğer sizde mesleki haberinizin yada tarifinizin web sitemizde yayınlanmasını istiyorsanız; "Haberini Yada Tarifini Paylaş" sayfamızdaki kriterlere uygun bir şekilde uygun içeriklerinizi bize gönderebilirsiniz. Gazipaşa Haberleri internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, röportaj, fotoğraf, resim, sesli veya görüntülü şair içeriklerle ilgili telif hakları www.gazipasahaberler.com 'a aittir. Bu içeriklerin iktibas hakkı saklıdır. İzinsiz ve "kaynak gösterilse" dahi iktibas olunamaz; hiçbir surette kopyalanamaz ve başka bir yerde yeniden yayıma konulamaz.


  • Facebook'ta paylaş

Bu Habere Yorum Yap

Benzer Haberler