Sakalar-Saklar-İskitler-6
Araştırmacı Yazar Ali Yıldız
Sakalar okumalarımıza bir girizgâh olsun diye başlattığımız bellek yoklamalarının ALTINCISINDAYIZ..
Bozkırın ortasında Türk Milleti’nin yeniden diriliş mücadelesini veren Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türk Tarihini iyi okuyordu. Cumhuriyeti ilan ettikten sonra bir yandan halkın temel ihtiyaçlarını karşılayacak olan tesis ve fabrikalar kurarken, diğer yandan da yeni bir toplum inşası için çalıştı.
Yeni bir toplum “geçmiş asırların gevşetici zihniyeti” ile yaratılamazdı. Topluma yeni bir ruh ve heyecan katmak, ona eski ihtişamlı günlerini hatırlatarak, ”yine yapabiliriz” kararlılığına kavuşturmak için kökleri ile buluşturmak lazımdı.
Etrafında ona yardım edecek çok az bilim adamı ve araştırmacı vardı. Çoğunluğu asker ve bürokrat olan bu insanlar, kurulmuş bir düzeni devam ettirebilir ama yeni bir düzen kuramazlardı.
Bunun için Atatürk kurumlarla bizzat ilgilendi.
İstiklal Savaşını kazanıp vatanı kurtarmak yetmezdi. Onu yaşatmak da lazımdı. Ve yaşatmak için yeni bir ruh. Aynı zamanda düşmandan kurtardığı ülkenin geçici sekenesi olmadığını, bu topraklarda yaratılan tarih ve medeniyetin temelinde Türk kökenli halkların yüksek payı olduğunu ortaya koymak, batılı istilacılara bunu kanıtlamak gerekti. Halk mektepleri, okuma kursları, alfabe komisyonu Dil ve Tarih komisyonları kurulup çalıştırıldı.
YENİ BİR BELLEK İNŞASI: İSKİTLER-ETİLER(HİTİT) SÜMERLER
“Temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti” için kadim medeniyetlerin üzerindeki külleri kazıyıp ortaya çıkarmak. Bunun için Etiler(Hititler), Sümerler ve İskitler(Sakalar) konusunda araştırmaları hızlandırdı, kazılar başlattı.
Anadolu’da maden sanatları ile adından söz edilen Eti( Hitit) uygarlığı anısına maden işleri ile uğraşacak olan ETİBANK kuruldu. Halkın giyim kuşam ihtiyacını karşılayacak olan kuruma ve fabrikalarına SÜMERBANK adını verdi. Bu hikâyeleri uzatmayacağım.
Yeter mi hayır..
ANKARA DA İSKİTLER
Bozkırın ortasında ayağa kalkmaya çalışan Başkent’in o günkü yerleşimde en önemli semtlerinden birine İSKİTLER adını verdi.
O, İSKİTLERİN Ata yurdu Orta Asya’da Baykal Gölünden çıkıp Kuzey buz denizine dökülen ANGARA ırmağının oralardan göçüp gelerek bütün dünyayı etkileyen tarihi macerasını, okuyarak biliyordu.
Tarihi göçleri ustası ve kahramanı eski atalar bu adı ta uzaklardan bugünkü Başkent Ankara’ya( eski Ankaralıların diliyle ANGARA) taşımışlardı.
İşte Sibirya bozkırlarındaki Angara nehrinden, adı Anadolu bozkırına taşınmış Angara şehrinde teşekkül halinde bulunan yeni semte İskitler adı verilerek, sisli geçmişin anılarıyla yeni başkente bir ruh vermek istemişti. Belleğimize nakşedilen İSKİTLER semtinin ad hikâyesi budur.
SAKA-SAHA-YAKUTLAR konusunda Atatürk bununla da yetinmemiştir. E.K. Pekarskiy tarafından hazırlanmış olan SLOVAR’ YAKUTSKOGO YAZIKA “Yakut Dili Lûgati” Yakut Dili Sözlüğünü 1937 yılında yurt dışından getirterek, bir tercüme komisyonu kurup tercümesine başlatmıştır. Kurulan 18 kişilik komisyonda, Ahmet Caferoğlu, Reşit Rahmeti Arat, Abdullah Battal Taymas, Şefika Gaspıralı gibi ünlü isimler yer almıştır.
BAŞKA ŞEHİR VE YERLERDE SAKA VE İSKİT ADLARI
Okuyanlar yardımcı olurlarsa Türkiye’de nice Sak, Saka, İskit adına daha rastlayabiliriz.
ALANYA’DA SAKA ÇAYI
Sedat Çolak arkadaşımız Alanya’da SAKA IRMAĞINDAN söz etti. Alanyalıların bileceği tarzda merkezde Panaroma Otel yanından denize akan ırmak imiş. Ben görmedim. En kısa zamanda göreceğim. Saka ve Su, çay, ırmak tam da yerine oturdu. S.Çolak’a teşekkürler.
TEFENNİ’DE SAK KÖYÜ
Burdur-DİRMİLLİ Fikret Kayasuyu arkadaşımıza da teşekkürler:
Burdur - Tefenni'de bir köyün adı, SAK köydür. Sak köy Tefenni ilçesine yakın bir köy, köyün sadece adını biliyorum, tarihçesi ile ilgili bilgim yok.
Bazı yerlerde de Sak köy adına rastlıyoruz. Köylüler Sakköy diyorlar, tabelasında İshak yazıyor. Sonradan adını değiştirmiş olabilirler. Çünkü İshak adını köylüler Issak ya da İssak olarak söylüyorlar.
KONYADA SAKYATAN KÖYÜ
Sak yatmak daha önce de değindik uyanık yatmak, her zaman tetikte olmak demektir. Bu köy Konya BŞB Karatay Belediyesine bağlı bir merkez köydür. Şimdi Mahalle. Eskiden çok güzel buğday ürettikleri, bu yüzden buğdayın para ettiği zamanlarda çok zengin oldukları ve eğlenmeyi sevdikleri söylenirdi. Belki Konya’dan Muammer Çağlayan bize tamamlayıcı bilgi iletir.
Daha Önceki Bölümleri'de Okumak İsteyebilirsiniz...