Siz Takipçilerimize Yörük kültürü Hakkında Daha Fazla Faydalı Bilgiler Verebilmek Amacı İle Antalya Gazipaşa güncel Haberler Olarak Yaptığımız Araştırmada Sn. Hakan Kutluay'ın Yazısını Paylaşmak İstedik;
Yörük Nedir, Kimlere Yörük Denir? "Hakan Kutluay"
Yörükler, dünyada bilinen en önemli göçebe topluluklardan biridir. Kendilerine has yaşam tarzı ve kültürleri ile ünlenmişlerdir. Günümüzde yörük kültürü maneviyatından hiçbir şey kaybetmese de, yörük yaşamı giderek kayboluyor.
Göçebe hayatını benimsemiş Türkmenlere (Oğuz Türkleri) yörük denir. Geçmişte Anadolu’da bulunan yayla ve kışla hayatı yaşayan Türkmen aşiretleri de aynı şekilde ‘yörük’ olarak ifade edilirdi. Göçebe hayat tarzı, toplulukların soylarını devam ettirebilmek için belirsiz aralıklarla yer değiştirme alışkanlığını kapsamaktadır. Yörükler, coğrafi koşullara göre ovaya ya da dağa yerleşiyor, konargöçer bir yaşam biçimi sürüyorlardı. Yörük kelimesi, Türkçe ’de ‘yürümek’ kelimesinden türetilerek oluşturulmuştur. Ayrıca, bir sıfat olarak Meninski sözlüğünde de yerini almıştır.
Yörüklerin Geçmiş Yolculuğu
Tarihi bakımdan
Yörük Kültürü Nedir dedigimizde bütün Oğuz kolundan olan Batı Türkleri ’ne ‘Türkmen’ denmiştir. Türkmenlere, Yörük denmesi ise; Türkiye’deki Türkmenlerin Osmanlı Devleti’ndeki İranlılardan ayırt edilebilmesi içindir. Osmanlı Devleti Kayı boyundandır. Yörükler, Akkoyunlu Devleti’nden ya da elde edilen beyliklerden gelen toplulukları oluşturuyordu.
Orta Asya’dan göç ederek göçebe yaşam tarzını benimseyen Oğuzlar, İran’dan geçtikten sonra, Anadolu’ya geldiler. Anadolu’da alıştıkları hayata; yani göçebeliğin getirdiği yaşam tarzına devam ettiler. Aralarından yerleşik hayata geçmek isteyen de olmuştur. O dönemler Yörüklere, Türkmen yerine ‘Oğuzlar’ deniyordu. Anadolu Selçukluları döneminde yörükler ’den askeri güç olarak yararlanıldı.
Anadolu Türkleştirildikten sonra, çeşitli bölgelere dağılan Oğuz boyları önce ‘Türkmen’; sonra da ‘yörük’ ismini aldı. Osmanlı İmparatorluğu ise Balkanlar’da kazanılan topraklara sahip çıkması için yörükleri Rumeli’ye göndermiştir. Yörüklerin fethedilen yerlere gönderilmesi, daha sonra Osmanlı’nın düzenli politikası haline geldi.
Osmanlı Devleti, gerçekleştirdiği fetihlerin etkisini artırmak amacı başta olmak üzere çeşitli sebeplerle, yörükleri bu topraklara aktarmıştır. Bu Yörük grupları Rumeli’de orduya lojistik destek verecek şekilde yerleştirilmişlerdi. Bu sebeple onlara yörükler isminden sonra bir de ‘Evlad-ı Fatihan’ denmiştir.
Celali isyanlarının başlamasıyla, Anadolu’da bulunan yörüklerin düzeni bozulmaya başladı. Devlet, otoriteyi ele almak ve olası zararları önlemek amacıyla yörüklere mecburi yerleşmeye yönlendirdi. 1683 Viyana Seferi’nin olumsuz sonuçlanmasıyla, özellikle Anadolu’daki yörükler tamamen iskân edilmek istendi. Rumeli’dekilerden ise askeri anlamda fayda sağlandı.
Yörüklerle ilgili kanuni hükümler ilk kez Fatih Kanunnamesi ile konuşuldu. Buna göre yörük teşkilatı hem idari hem de askeri amaçlara göre düzenlenmişti. Kanunname’nin tam olarak düzenlenmesi ise Kanuni Devri’nin ortalarında gerçekleşti.